Tanıştığımız andan itibaren hayatlarımıza açgözlü bir sömürgeci gibi değil, meraklı bir kâşif gibi, gördüklerine hayranlık duyan bit seyyah gibi, bir nefeslik sığınma arayan mülteciler gibi, sırrın peşindeki derviş gibi girmiştik.
Çünkü insanoğlu hem tüm zorlukların altından kalkabilecek kadar güçlü ve cesurdur
hem de bunu nasil yapacagını idrak edemeyecek kadar düşüncesiz ve cahil.
Yüzündeki bu pas damlası
Geçmişin izidir çocuk
Sildikçe yayılır kızılı
Gizleyemezsin!
Sustukların atkı değil ki
Boynuna sarasın
Yağlı urgan geçirmişler
Boğazına çocuk
Konuşamazsın!