Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sude

Hainlerin dilinde hakikat neye benzer? Yalana dönüşmez mi?
Reklam
Seven kişi ne yapmalıyım diye sormaz. Gider ve ne gerekiyorsa yapar. Ağlar, ısırır, düşmanı boğar ve kemiklerini kırar! Seven böyle yapar!
Günahtan onu henüz işlemeyen korkar. Günahı zaten işlemiş olan niye korksun? Ölümden ölü mü korkar, yoksa canlı mı? Canlı olana da, korkusuna da güler ölüler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Akılsız olan yakınına küçümseyici şeyler söyler; ama akıllı olan susar.
Bizi hayat uyutuyor, ölüm uyandırıyormuş... Varlıkla yokluk birbirini gerektiren şeylerdir. Varlık olmasa yokluk nasıl belli olabilir? Hayatla ölüm de bu karşılaştırmaya girer. Biz insanlar bir varmış, bir yokmuş oluyoruz. Kâinatın terazisinde varlık olumlu kefeyi, yokluk olumsuz kefeyi gösteriyor. Varlıkla yokluğun bu ezeli dengesi, zihinlere şaşkınlık veriyor. Çünkü bütün varlıklar genel dengeyle kararlaşmıştır. Bu kural dışında bir zerre yoktur.
Reklam
Her mahkûmiyeti, cehalet doğurduğu gibi her hâkimiyeti de ilim sağlar.
Ceza korkusuyla çekinilen kötülükler, ödül ümidiyle yapılan iyilikler, insanın yaradılışındaki çirkin hayvanlığı gidermiş sayılmaz
-Şimdiki medeniyeti öyle nitelendiriyorsunuz ki bana Ortaçağ'a geri dönmüşüz gibi geliyor. -Bence iki zaman arasında aslında büyük bir fark yok gibidir.
-Efendi, ne söylüyorsunuz! Kendi hukukunu tanır, başkalarınınkine riayet eder bunca âlim, erdemli insan var. -Bunlar daima azınlık kısmıdır ki zorba sınıfla cahiller arasında ezilen, rahatsız yaşayan biçarelerdir. Azınlıktan bir şey çıkmaz. Çoğunluğu düzeltmeli.
Bugün en medeni ve ileri milletlerin yönetimleri altına toplanmış insanlar hâlâ iki kısımdır: hâkim ve mahkûm. İşte kanunlar da bu esasa göre yapılır. Ahlak kitapları da bu maksat gözetilerek yazılır. Ve böyle olması da insan kitlelerinin şimdiki bilgi ve eğitimlerine göre zorunlu gibidir.
Reklam
İnsanın hayatı, gerçekleşme anı şüpheli bir tehlikenin tehdidi altında kalırsa bu hal gerçekleşeceği kesin bir beladan daha korkunçtur. Çünkü insan ne zaman, neye uğrayacağını bilemediğinden bu bilinmezlik içindeki rahatsızlığı daha dayanılmaz olur.
Her şeyini kaybeden insan elinde kalan son şeye tutunur, elinde kalan şey uğruna amansız bir azimle her şeyi göze alma cesareti göstererek savaş verir.
Ona yardım etmek için her türlü suçu işlemeye hazırdım ama o bunu bilmiyordu.
Ağzımı acı bir tat kapladı, faniliğin tadıydı bu: Eğer rüzgâr son izlerimizi de ayağımızın altından süpürüp atacaksa ne için yaşıyorduk?
Affedersin ama kadınlar için sevmek almak demektir, bir kadın bir adamdan hiçbir şey almıyorsa, o adamı sevmiyor demektir.
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.