Ünsal YÜREK

Avcı, Toplacı bir yaşamdan Tüketim Toplumuna
Kitabın Önsüzünden alıntıdır, Rahmetli Hayrettin Karaca'nın yılları aşacak tespiti; Hepimize düşen asıl büyük görev, ihtiyacımızdan çok daha fazla tüketmek, yakmak, eskitmek, yenilemek ve atmak üzerine kurulmuş olan çağdaş yaşam biçimine sırt çeviren ve paylaşmayı öne çıkaran bir düzene doğru yönelmektir. Suçlu sensin, benim, bizleriz. Sorumlu olan da hepimiz, sorunu çözecek olan da bizleriz.
Reklam
Savaşı anlamak mümkün değil ki
Nice nice milletler savaş sonunda yok olup gittiler, nice nice şehirler yanıp kül oldu ve toprak olarak üzerimde insan ayağının izini görmek için yüzyıllarca beklediğim çağlar oldu. İnsanlar ne zaman bir savaş başlatacak olsa, onlara şöyle diyordum: "Durun! Kan dökmeyin!" Simdi de tekrar ediyorum: "Ey dağlarin, denizlerin öbür tarafindaki insanlar, siz ki mavi gögün altında yaşıyorsunuz, savaş neyinize gerek? Ben toprağım, bana bakin! Ben herbiriniz için ayniyim ve siz de benim gözümde eşitsiniz. Benim için önemli olan sizin sözleriniz değildir. Ben sizin dostlugu suza muhtacım, çalışmanıza, beni işlemenize! Saban zine bir çekirdek, bir tohum tanesi atın, size yüz katını vereyim, küçük bir fidan dikin kocaman bir çinar vere yiml Evler kurun, temel olayım! Üreyin, çoğalın, hepini e güzel bir barınak olayım! Derinim, yükseğim, büyüğüm, ucum bucağı da yok.. hepinize yeterim ben... ''
Sayfa 78 - ÖtükenKitabı okudu
Edep Ya Hu
"Bir Müslüman'ın şerefi ve namusu zedelenirken onu yalnız bırakan bir kişiyi Allah, onun da yardıma muhtaç olduğu bir yerde yalnız bırakır. Müslüman'ın şerefinin zedelendiği bir yerde onu yalnız bırakmayanı da Allah, yardıma muhtaç olduğu bir yer de yalnız bırakmaz, ona yardım eder. " (Ebu Davud, Edep, 41)
Sayfa 121Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Hala değişen birşey yok
Frenklere bakınız! Biz Müslümanlar cihadı yürütmek için hiçbir coşku göstermezken, onların dinleri için nasıl canla başla savaştıklarını görünüz. SELAHADDİN Hala değişen bir şey yok değilmi?
Roma
Roma'ya geldiğimden beri uykusuzluk çekmekteydim. Geceleri bu denli sıkıntılı yapan nedenleri bulmaya çalışıyordum. Özgürlüğün ve bir kadının yokluğundan çok bir müezzinin sesini duyamamak bana acı veriyordu. Daha önce hiç böyle yaşamamıştım. Haftalar boyu, boşluğu dolduran, duvarlara ve insanlara güven veren, zamanı belirleyen ezan sesini duymadan yaşamak...
Sayfa 255 - KYKKitabı okudu
Reklam
Reklam
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.