Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

TNRCİHAN

TNRCİHAN
@RADO73
Edebiyat öğretmeni
GAZİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBiYATI ÖĞRETMENLİĞİ
Ankara
ankara, 26 Haziran
36 okur puanı
Eylül 2015 tarihinde katıldı
Bedenimi yayıyorum işte bu uçucu yatağa, asılı kalıyorum. Şimdi yeryüzünün üzerindeyim. Artık, ayakta değilim, çarpamazlar bana, yıkamazlar beni. Virginia Woolf, Dalgalar
Reklam
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz. Franz Kafka
Ne tuhaf değil mi? En yakınlarımıza kalbimizi açamıyoruz, sonra gidip bir yabancıya içimizi döküyoruz. Nilüfer Kuyaş – Yok Adam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hiçbir insan başka bir insanın önünde bütün deliliklerini, ruhunun bütün korkunç taraflarını bu kadar açıkça itiraf etmek cesaretini gösterememiştir. Ben eğer bu cesareti gösterebildiysem seni hudutsuz, uçsuz bucaksız sevdiğimden, seni kendimden ayırt edemediğimdendir." Nazım Hikmet / Piraye’ye Mektuplar
“Avrupa'nın kendi iç ekonomisini sağlamak ve Doğuyla ticaretindeki ödemelerde kullanmak üzere altına ihtiyacı vardı. Avrupa'nın Asya pazarında geçerliliği olan az sayıda ürünü vardı: Bu nedenle baharatı kıymetli madenlerle satın almak zorundaydı. Almanya'da ve Macaristan'da gümüş çıkarılıyordu fakat Avrupa altın madeni bakımından fakirdi. Eskiden altın çıkarılan çok sayıda maden yatağı artık tükenmişti; çok miktarda altın, yağma ve Doğuyla yapılan ticaret nedeniyle yok olmuştu. Bu nedenle, Geç Ortaçağ Avrupası'nda, hem iç ekonomik gelişmeyi kontrol eden, hem de ticaret ve denizaşırı araştırmalar için kuvvetli bir itici güç oluşturan bir "altın kıtlığı" vardı.” Coğrafi Keşifler Tarihi David Arnold
Reklam
Duvarları katı sabır taşından Kar altındadır varoşlar, Hasretim nazlıdır Ankara. Dumanlı havayı kurt sevsin Asfalttan yürüsün Aralık, Sevmem, netameli aydır. Bir başka ama bilemem Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat Kalbim, bu zulümlü sevda, Kar altındadır. Ahmed Arif
“Zaman sayılmıyor sevgilim  Hayat Kaf dağımn ardına çekildi  Çiy taneleri kumlarda birer Leyla masalı  Yıldızlar başka avuçlarda terliyor  Kimse kendinden bir yere gitmiyor  Yaşıyoruz sessizce yaramızı severek.” Bağbozumu Şarkıları Şükrü Erbaş
“Ey bunalmış zaman. Çiçeksiz kapı. Ey iğde kokulu ana rahmi  Sen açtın can evimi sen kapadın Kalbimde kaderinin mührü” Bağbozumu Şarkıları Şükrü Erbaş
“Sevgilim Yoksulluktur biraz da Yüzünde gamzelenip duran sözlerim...” Bağbozumu Şarkıları Şükrü Erbaş
“Evlerin pencerelerini tamamıyla açabilen tek bir rüzgâr biliyorum: Ortak keder. MAX HORKHEIMER”
Reklam
“Sevgilim... Tanrının beşiğiymiş koynun diye uyuduğum rüya.” Bağbozumu Şarkıları Şükrü Erbaş
“Neden ağladığımı soruyordun ya sevişirken Bahçemizde nar ağacı yoktu bizim Senin ağzın yoktu gövdemiz tarazlanırken Arzular kaşımızda başlar kirpiğimizde biterdi Ağlamıyordum Benim geçmişimi senin geleceğini seviyordum...” Bağbozumu Şarkıları Şükrü Erbaş
“Orada hayalet bir değirmen Nazlı buğday başakları, dua, bekleyiş Rüzgârları soyunmuş parmak sular Terli bir gökyüzü, can sıkıntısı, ağır zaman İçine bağıran bir adam Nereye büyüyeceğini bilmeyen çocuklar Etekleri yaz bahçesi bir kadın” Bağbozumu Şarkıları Şükrü Erbaş
“ŞOLOHOV Denizin yataklara dolduğu bir gece  Şarabın denize dolduğu bir gece  Sözcüklerin şaraba dolduğu bir gece  Dünyanın sözcüklere dolduğu bir gece  Bedeninin dünyaya dolduğu bir gece Seni değil Kendi etimi öpüyordum ben. Ey mazlum hayal, kanatlı yalnızlık  Sensin bütün arzulardan esen.” Bağbozumu Şarkıları Şükrü Erbaş
“Dünya kan uykularda. Böyle bir yalnızlıkta seni düşünmek kadar büyük özgürlük yok. Kalabalık,, yağmalıyor insanı. Senden uzak aldığım her soluk, ihanete dönüyor, Sadece sevmek değil bu. Bütün bir dünyasın. Göz-yaşıyla, şiirle, şarkıyla, şarapla, mumla... "Üç nokta beş harf' düştüğüm güzellik. Suyumu kanatlandırdın, taşımı buluta çevirdin, sözümü menevişledin... Sana şükürler olsun ey göklerin ve yerlerin sahibi. Derin uçurumlar üzerinden sevdin beni.” Alıntı Şuradan Bağbozumu Şarkıları Şükrü Erbaş
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.