Bütün insanlar gibi bir ömür boyu yaşamanın,gerçekten mutlu ve başarılı yaşamanın başlayacağı günü bekleyip de bir gün aniden o noktayı çoktan aşmış olduğunu ve artık ölüme gittiğini anlayan bir adam ne hisseder diye düşünüyordu profesör;yürek çöküntüsü mü? Evet
Dışımızdaki değerlerin koyduğu amaçlara ulaşmak için çabalıyoruz ama bu arada içimizdeki değerleri unutuyoruz ; hayatımızdaki kopukluk buradan gelmekte m
Koskoca insanların çağrılması ,alt kattan üst kata çıkması ve ayağını sehpaya uzatmış televizyon izleyen patron tarafından,yüzüne hiç bakılmadan,"Bana bir bira getir " demesi hiç içine sinmiyor ve yüreğine bir utanç yayılmasına neden oluyordu .
Hiç bir işte dikiş tutturamamış insanlar ,taşra tüccarları , mahkemelere düşüp de dokunulmazlık zırhına bürünmek isteyenler kapağı birer partiye atıyor ve sonra insanları böyle eksi otuz derecede saatlerce bekletebiliyorlar.
Oysa İrfan, Türk erkeği denen türün hayatı boyunca devam eden kadına tapma ve kadın düşmanlığı çelişkisinin , küçük yaşta geçirilen bu sünnet travmasına bağlı olduğunu düşünüyordu m
Terörle mücadele yasası denen zulüm yüzünden,içerde on bin politik tutuklu var ve adam ! Bunların dokuz bini duvara yazı yazmış ,kitap okumuş ,öğrenci derneği kurmuş okul çocukları.Hiç mi insafın yok!