Rsss
Rsss
@R_abiaa
Lisans
28 February
253 reader point
Joined on January 2021
En uzun gece...
Sevginin hiç bir şey karşısında yıkılmayacağının en büyük örneği.
Birbirlerini seven iki insan. Selim ve Yelda. Geri dönüşü olmayan bir yol. Selim erkekliğini Yelda da yaşarken, anne şevkatini de başka kollarda arayan bir erkek ama seviştiği kadının da onu aldatmasıyla kaybetme korkusu arasında kalan Selim çaresiz kalır. Kendiyle yüzleşir aslında...
Yelda'yı kendime o kadar çok benzettim ki sanki kendi hayatımı okuyor gibiydim. Namuslu bir aile de büyüyüp bir tarafta aile baskısı diğer tarafta okuyup özgür olmak..
Yelda; hırçınlıkları, inadı, sevinci, kendine söz geciremeyişi.
Selim; aşkın ve sevginin arasında kalıp aşık olduğu kadının değerini onu aldatınca anlayan vasat bi erkek tipi. Kaybedince kıymeti oluyor bazı şeylerin ama çok geç kalınıyor.
Roman muhteşemdi bittiğinde gözyaşlarıma hakim olamadım.
Yarım kalan aşklar gibi paramparçaydı herşey....
1930'lu yıllar. Adana'nın teneke mahallesi, yoksul insanlar ve fabrikadaki 3-5 kuruşa muhtaç yoksul insanların istilasıyla dolu, zengin iş verenlerin köpek yerine konulduğu bu insanlar aslında fakirin ezildiği, insan yerine konulmadığının bir kanıtı gibi..
İyi ile kötünün, işçi ile ağanın, zengin ile fakirin, umutsuzlukla umudun harmanlanarak anlatıldığı, komşuluğun, aile bağlarının sımsıcak anlatıldığı bir kitap aslında.. Cemile baş karakter gibi görünse de bi kadının verdiği mücadeleleri daha çok barındırıyor içerisinde. Akıcı bir roman severek tavsiye ediyorum.
