Ilık yağmurlu bir sonbahar günüydü. Köprüyü koruyan Rus bataryalarının durdukları tepenin üzerinden alabildiğine görünen geniş manzara, bazen birden eğri eğri yağmaya başlayan yağmurun tül gibi incecik perdesi altında kayboluyor, bazen de o perde güneşin ışığı altında açılıveriyor, o zaman her şey ta uzaklara kadar cilalıymış gibi pırıl pırıl oluyordu.