Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Raci

Raci
@Racipdr
#159025189 1₺ kumbarasıyla kitap almayı seven bir kitap kurdu. Tesadüfen gören meslektaşlarım(PDR) varsa takipleşelim lütfen.
Herkese günaydın
Kinyas ve Kayra tadında bir kitap önerisi olan var mı arkadaşlar ☺️
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Tarihte Esrarengiz Olaylar
Tarihte Esrarengiz OlaylarHasan Ayaz
6/10 · 4 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Tekerrür, tarihin kaderidir
Tarihimizde çok bilinmeyen ya da hak ettiği ilgiyi görmeyen olay yahut kişiler üzerine yazılmış kısa anegdotlardan oluşan, dili sade, anlatımı yorucu olmayan, zaman zaman "vay arkadaş ya" dedirten keyifli bir eserden bahsediyorum şu an. Bundan yüz yıl kadar önce İstanbul'a gelen yaklaşık 250 bin civarında Rus mülteciden haberiniz var mı? Ya da İttihat ve Terakki zamanında sürgün edilen on binlerce köpekten? Halet efendi kimdir? Zaro Ağa nasıl biriydi? Bu ve buna benzer sıradışı olaylar, unutulmuş kahramanlar için naçizane tavsiyemdir.
Tarihte Esrarengiz Olaylar
Tarihte Esrarengiz OlaylarHasan Ayaz · Anayurt Yayınları · 20234 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İstanbul Köpekleri
İstanbul'un köpekleri ise eski istanbullular için ayrı bir öneme haizdi.Çünkü onlar, Fatih Sultan Mehmet'in ordularıyla şehre giren, soyları Kurt cinsine dayanan köpeklerdi ve Sultan Fatih, onlara dokunulmazlık vermişti. Hristiyan, Katolik ve Ortodoks dünyasından köpekler bu şehirden giderse Türkler de gider sözü, yüzyıllardır birçok batılı seyyahın kullandığı bir tabirdir. İstanbul'un en büyük felaketlerinden biri olan yangınları uluyan köpekler tulumbacılara haber verirdi. Ayrıca onlar, bulundukları mahalleleri hırsızların taarruzundan koruyarak İnzibat görevi görürlerdi. Bu konuda büyük devlet adamı Ahmet Vefik Paşa birçok büyük şehri emniyetsiz kılan, suç işlemeyi meslek edinmiş kitle İstanbul'da yoktur. Bizi gece tehlikelerden koruyan köpeklerimiz, suçlulara müsaade etmez diyecektir.
Sayfa 168Kitabı okudu
Osmanlı'da Sokak Hayvanları
Sokak hayvanları denilen kedi ve köpek sorunu günümüzde olduğu gibi geçmişte de içi boş bir batılılaşma serüvenine giren, modern kent arayışlarının başladığı Osmanlı toplumunda yönetici elitlerin ve gayrimüslim tebaanın da en önemli sorunlarından biriydi. Aslında Tanzimat dönemine kadar, Osmanlı Mahallesi köpekleriyle mutlu ve mesut bir hayat yaşıyordu. Bu hayvanlar yaşadığı kentin bir sakini olarak görülürdü. Osmanlı insanı, İslam'ın onu donattığı rahmet elbisesi sayesinde, bu hayvancıklara, "Ağzı var dili yok Allah'ın yarattığı garip mahluklar" vicdanıyla bakardı. Onların beslenmelerine özen gösterilirdi. Mancacılar denilen omuzlarındaki sırıklarda dalak ve ciğer gibi sakatatlar taşıyan kişilere ücretler verilerek köpeklerin her gün düzenli bir şekilde beslenmesini sağlamak için çeşitli Vakıf müesseseleri kurulmuştu. Mesela 1778 tarihli, Rumeli Hisarı civarındaki Hacı Seyyid Mustafa Vakfı sırf bu amaç için kurulan bir hayır kurumuydu.
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
Pierre Loti
Sokaklarında köpek seslerinin olmadığı bir İstanbul'u düşünmek istemem.
Sayfa 166Kitabı okudu
Tarih
Tarihi tekerrür diye tarif ederler, Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?
Sayfa 136Kitabı okudu
Cihan Pehlivanı Kara Ahmet
Tarihsiz veya tarihi kısır olan Milletler, kendilerinin Hayal dünyalarına ait efsanevi kişilikler ve Kahramanlar meydana getirmeye çalışırken Bizler ise sayısız gerçek kahramanlarımızı tanımıyor, onların dünyayı titreten destanlarına sahip çıkamıyoruz.
Sayfa 123Kitabı okudu
Muazzam
Akıl adamı terk ederse deli, adam aklı terk ederse meczup derler!
Sayfa 111Kitabı okudu
CELLÂT KARA ALİ
Evliya Çelebi'ye göre Kara Ali: neuzubillah, çehresinde Nur kalmamış zehir gibi bir ademdi. Yaz kış kolları sıvalı, göğsü ve bağrı açık gezer; suçlu, masum, ihtiyar, haydut, vezir, alim, Müslüman, Hristiyan, kadın, erkek fark etmezdi. Onun için kement geçirilecek boyun, satır çalınacak ense vardır. Hatta birçok defa idam ettiği adamın kim olduğunu bile sorup öğrenmez, amiri olan Bostancı başının, boğ dediğini boğar, vur dediğini vururdu.
Reklam
Devlet erkanının veya siyasi mahkumların İdam cezaları bazen kendi evlerinde bazense hapsedildikleri yerde infaz edilirdi. Bostancıbaşı ağa, cellatlarla beraber yanına gittiği suçluya emri hürmetle bildirir mahkumun Abdest alıp namaz kılmasına müsaade edilirdi. Mahkumlar başlarına gelen bu akıbeti çok defa metanetle karşılar, Hatta cellatlarla şakalaştıkları bile görülürdü.
Cellatlar
Osmanlı Devleti'nin resmi Cellat Teşkilatı, bir Cellat başının idaresinde olup sayıları zaman zaman değişiklik göstermiştir. Cellatların hemen hemen hepsi ya Hırvat dönmesi ya da Kıptidir. Sarayda görevli olan cellatlar Bostancı ocağının bir kolu olan Cellat ocağına bağlıydı. Çoğunluğu sağır ve dilsizlerden seçilir, bunlar özellikle gizli yapılması gereken infazları yerine getirirlerdi.
6 Şubat
Ruhları şad olsun....
İbret olsun diye...
Kundakçıların ve hırsızların cezası o fiili işledikleri yerde infaz edilirdi Mısır Çarşısı'nda hırsızlık yapan biri ibret olsun diye çarşının kapısına asılırdı.
Bu nasıl tezgahtır yarabbi
Kendilerini Ahmet Musa ve Asım Rıdvan olarak tanıtan iki Yahudi dolandırıcı 160'ına merdiven dayamış Zaro'yu otellerde, sirklerde gösteri merkezlerinde sergiliyor, bu arada paraya da para demiyorlardı. Ağa ile fotoğraf çektirmek isteyen Amerikalılardan 10 dolar, öpmek içinse 15 Dolar istiyorlardı.
10,2bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.