Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
Ömer Mert Demirel
Ömer Mert Demirel
@Raistlin_
Bilimkurgu ve fantastik kitap film dizi hastası. FRP bağımlısı. Potterhead /*. Felsefe ve Mitoloji meraklısı. Marvel-DC. Anime sever. Tsundoku
C’est la vie!
Ars longa, vita brevis
Bilgisayar Mühendisi
Erciyes Üniversitesi
İstanbul-Mersin
101 reader point
Joined on April 2019
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Çerezlik okunması gereken bir kitap
Bu kitabı aslında hata yaprak körü körüne aldım. Şu sıralar pilotluk ve havacılığa dair uğraşlarım olduğundan bu alanla ilgili bilgiler edinmek istiyordum ve muhtemelen arka kapak yazısı ve kitap isminden dolayı çok gözüme çarptığı için hızlıca sepete ekledim. Normalde kitapların yayınevi ve basım yılına kadar araştırma yapardım almadan önce...
Yazarını pilot zannederek almıştım halbuki kendisi de önsözünde dediği üzere pilot değil, sonradan araştırdığıma göre öğretim üyesiymiş. Havacılıkla ilgili bir bölüm okumadığını da gördüm ama önyargısız olarak okumaya devam ettim.
Yazar bu işi gerçekten iyi araştırmış ve araştırmasını de küçük bir kitap olarak yayınlamaya karar vermiş gibi algıladım. Kendisinin iyi araştırdığı noktalar muhtemelen doktora ve yüksek lisans branşının konularıyla ilişkili olan psikoloji ve davranışlar kısımları.
Kitabın genelinde bir istatistik ve geçmiş araştırmalar verilip bunun üstüne yapılan çıkarımlar yazılmış. Bu nedenle bence gayet objektif ve bilgilendirici bir kitap olmuş. Kırdığım puanlar ise çoğu konuda yetersiz bilgi vermesi ve konuları irdelememesi oldu. Yani biraz daha o konuları irdelese çok daha iyi bir eser olabilirmiş. Her şeyden biraz katayım demiş ve ucundan koklatmış. Ayrıca kitap bittikten sonra "Havacılık Ajandası" isminin kitap için fazla iddialı olduğunu bunun yerine "Havacılık Üzerine" gibi bir ismin çok çok daha uygun olduğunu de belirtmek isterim.
Her şeye rağmen içerik olarak havacılığa başlangıç aşaması düzeyinde bir ilginiz varsa çerezlik olarak okuyabileceğiniz ince bir araştırma kitabı.
Askere götürdüğüm kitaplar bittikten sonra devremden alıp okuduğum tek kitap. Yazarı zaten Evrim Ağacı platformunun ilk zamanlarından bu yana tanıyorum ve takip ediyorum. Gençler başta olmak üzere ülkemiz insanlarının bilime yöneltilmesinde kendisi ve kurucularından olduğu evrim ağacı çok büyük bir pay sahibidir. Kitap da tam kararında sorulara verilmesi gereken tam kararında cevaplardan oluşuyor. İçeriği de baştan sona okunması gereken bir kitap değil de merak ettiğiniz sorulara atlayabileceğiniz şekilde yazılmış. Bu yüzden o zaman şu neden diye açıp bakabileceğiniz bir kitap de olmuş oluyor. Evrime dair sorularınız varsa okuyabilir veya merak eden arkadaşınız varsa hediye ederek küçük bir jest yapabilirsiniz.
İpler Kimin Elinde?
Hiç kişisel gelişim kitaplarını sevmem. Özellikle de bunu yap, şunu yapma diyenleri. Yaşanmış öyküler üstünden analiz yapan kitaplar yine tecrübe olarak okunur da böyle bir kitabı okuyup seveceğimi düşünmezdim. Sanırım bazen doğru zamanda okunan bu tür kitaplar kişiye göre farklı etkiler bırakabiliyormuş. Bu kitabı üniversitede sevdiğim bir hocam ders arasında tavsiye etmişti. O zaman hemen alıp kitaplığıma koymuştum. Yaklaşık 2-3 yıl sonra okumak nasip oldu. İyi ki de okudum dediğim bir kitaptı.
Okurken çok fazla not aldım onları alıntılamak istiyordum ama bence herkes kendi notunu kendine göre çıkarmalı. Kitap kapağındaki söz konuyu özetliyor aslında: İpler kimin elinde? Sizi sömürenleri, sömürdüklerinizi, farkında olmasanız da nasıl duygusal ve mental olarak kullanıldığınızı, maniple edildiğinizi açıklıyor. Ayrıca yazar kendi hastalarından ufak kıssalar anlatarak pekiştiriyor.
Bence okunması gereken bir kitap!
Reader Follow Recommendations
Öncelikle çeviriden ya da editörden kaynaklı bir çok yazım (veya basım) hatası vardı. Kısa bir sürede bir çok not alarak okudum. Gerçekten zamanındaki ve geçmişteki toplumu iyi analiz etmiş hatta şimdiki toplum için bile geçerli saptamaları olan bir uzman Freud. Ego Analizi derken grup içindeki egodan bahsediyor kitap başlığı yanıltmasın. Ben alırken Ego adını verdiği kavramı daha da derinlemesine açıklar diye umuyordum. Çok sık psikoloji kitabı okumadığım halde arada bir okuma kararı aldım. Bence zaten ince olan bu kitabı okumanız sizin de aklınızda insan doğasına ve topluma dair bir şeyleri kavramanıza yardımcı olabilir.
Psikolog veya “psikanalist” Freud’un okuduğum ilk kitabı olarak gerçekten çok beğendim. İncecik tek solukta okunacak bir kitap gibi gözükse de gerçekten yavaş ve sindire sindire okumam gerekti. Bazı yerleri tekrar tekrar okumak zorunda kaldım. Zamanına göre hatta şimdiki zamana göre bile çok güzel saptamaları var. Psikoloji ilgililerine tavsiye ederim.
Kitabın çoğu yerinde yazım hataları bulunuyor. Editörden mi baskıdan mı kaynaklı bilemiyorum. Kitabın yarısı narsisizme değinmeden Freud` un hayatından bahsetse de ben bilgilendirici buldum. Ama zaten bilenler için veya ilgilenmeyenler için çok sıkıcı gelecektir.
En zevkli bilim dergisi
Çocukken hep bilim çocuk okuyarak büyüdüm ve bilim teknik okuyunca birşey anlamadığım için hep büyüsem keşke derdim. Ortaokulda sadece birisinde görürsem alıp bir kaç sayfa okurdum çünkü çikolata, dondurma yemekler ve başka şeyler almak hep aklımı çelerdi. Pandemi başlangıcında bir şekilde almış bulunduğum bu dergiyi okumaya bir türlü fırsat bulamadım. 2 yılı aşkın süre boyunca hep okuyacağım diyerek kitaplığımda tuttum ve son 3 günde de okuyarak bitirdim.
Küçük bilimsel haberler ve makaleler oldukça ilgi çekiciydi. Bazı haberlerden sonra acaba şimdi durum nedir diye baktıklarım oldu. Çevremizden teknolojiye, hastalıklardan uzaya kadar her yazısını atlamadan ve sıkılmadan okudum. Okurken de ilgimi kaybetmedim hatta vaktim olsaydı tek oturuşta biterdi muhtemelen.
Üstelik Tübitak dergilerinin fiyatı diğerlerine göre hep daha düşük oluyor. Bugün bile gidip baktığımızda 11 lira iken diğer dergiler minimum 30, genelde 40 lira civarında! Ben dergi yazarlarını ve editörünü tebrik ediyorum ve umuyorum ki bu dergilerin sonu hiç gelmesin.
Biz taşıdığımız kan değiliz…
Okumaya başlayıp sürekli araya birşeylerin girmesi ile yarım bırakmam ve sonra tekrar başlamalarımın ardından sonunda bitirdim. Aslında okunması o kadar zor olmasa da bir çok kişide bu olayı gördüm. Alıp başlayamama veya başlayıp bitirmeme gibi. Bu da sanırım Kirke’nin büyülerinden biri olsa gerek. Sadece okunmak istediği zaman, istediği kişiye okutuyor kendini.
Kitabın dili çok hoş. Betimlemelerini çok seviyorum. Ne aşırı fazla ne de çok sade. Tam benim istediğim tarzda. Hikaye ise genel olarak mitoloji seven biriyseniz güzel. Kitabın belli bir kısmına kadar “hep böyle mi geçecek” diyordum ama sanırım kirkenin de içten içe öyle hissettiğini hissettirmiş yazar :)
Ben gayet başarılı bulduğum bu eseri az buçuk konuya ilgisi olan herkese tavsiye ediyorum.
All Hail The Dark Mother Lilith
World of Darkness evreninin en güzide hikaye kitaplarından biridir. Masaüstü rol yapma oyunları sevenlerin, FRP sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. WOD evrenine biraz giriş yaptıysanız bu kitap sizi daha da derinlere sokar. Zaten derindeyseniz de zevkten dört köşe olursunuz. Kendi evreniniz varsa fikir verir. Şu kısacık kitap gerçekten mükemmeldir. Elinize alıp okuması dokunması gerçekten çok ayrı. Kurlardan dolayı şu an fiyatı ne kadar bilmiyorum ama bence bi ara okunması gereken bir kitap. İlk yaratılıştan, o Adem ile Lilith in meşhur hikayesi ile başlıyor ve muntazam devam ediyor.
İtiraf ediyorum
İnanılmaz kısa ama dopdolu bir kitap... Tolstoy`un kendisiyle konuşur gibi eleştirdiği ve üzerinde durduğu fikirler, olaylar ve davranışlar gerçekten başarılı. Dostoyevski`nin Yeraltından Notlar kitabı gibi bu kitap da okunması gereken kitaplar arasında kesinlikle. Zaten bu tür edebi kitapları okumayı kesinlikle diğer kişisel gelişim zırvalarını okumaya tercih ederim. İnsanların bu tür kitapları özümseyerek öğreneceği şeyler çok fazla.
Okuyun, Okutturun...
9/10
Hayalkırıklığı
Psikolog önerisi ile aldığım çok da fena olmayan bir kişisel gelişim kitabı. Psikolog önerisi olunca insan biraz daha beklenti içine giriyor tabi. Ben ki kişisel gelişim kitapları okuyamayan bir insanım ancak psikolog önerisi ile alınca bir azim ile başladım ancak diğer kitaplar gibi çıktı... Belki bir nebze iyi yanı duygularla olan kısmını diğer baktığım kitaplar üstünkörü geçiyordu.
Sonuç olarak büyük umutlarla alınan ancak hayalkırıklığı yaratan sıradan bir kişisel gelişim kitabı. Buna verdiğim puanı önemsemeyin çünkü ben gerçekten bu tür kitapları sevemiyorum...
2/10
Ne iyi, ne kötü, ne alçak, ne onurlu, ne kahraman ne de böceğin tekiyim
Dostoyevski'nin ilginç harika düşündürücü muazzam yeraltı dünyasını okumayanlar bence çok şey kaybeder. Kitap kısa olmakla beraber kesinlikle bir solukta okunacak bir kitap değil, aksine, yavaş yavaş özümseyerek belki bir yeri defalarca okuyup anlayarak okunması gereken bir şaheser. Hatta ve hatta birkaç defa daha okunabilitesi olan bir kitap.
Normalde beni etkileyen yerleri alıntı olarak paylaşırım, ki çoğunu da paylaştım, ancak bu kitabın tamamını alıntılamak istiyorum. Bazen sırf kitapta alıntı yapmamak için kendimi zor tuttum.
Zaten böyle bir kitap için fazla söze gerek yok. Bir an önce alın okuyun anlayın özümseyin paylaşın.
10/10
Çünkü ölüler hızlı giderler
#OkudumBitti
"Uyurken ölüyor sandık,Ve öldüğünde uyuyor"
Korku edebiyatının başyapıtlarından olan Dracula günümüze kadar birçok kitap,film,dizi,şiire konu olmuştur. Ben de ne var bu kadar bildiğimiz dracula işte diyordum ama ben bile etkilendim.
Normalde günlük şeklinde yazılan kitaplardan hiç hazzetmem ama bu kitap bir harikaydı. Önyargımı yendikten sonra kitabın heyecanına kaptırdım gittim. Tatile giderken yanımda götürmeyi unutmasaydım 1 hafta içinde kesin bitireceğim bir kitaptı.
Kitapta eleştirebileceğim tek bir nokta var o da sonu. Sanki yazara birşeyler olmuş sıkılmış da bitiresi gelmiş gibi bir anda tak diye bitti kitap. O kadar ani bitti ki şaşırdım kaldım bir daha okudum o kısmı birşeyler mi kaçırdım diye. Bu kısımdan dolayı bir puan kırarak 9/10 veriyorum. Önceki kısımlara eleştirilecek hiçbir şey yok.
Gerçekten de Edebiyatın, özellikle korku edebiytının zirve kitaplarından biri olmayı sonuna kadar hak ediyor.
Bram Stoker usta eline sağlık.
#KeyifliOkumalar
Hoşbulduk
#okudumbitti
Hoşbulduk diyerek başlayalım.
Cümlelerini bu kadar beğendiğim bir kitaptan bu kadar az alıntı yapmayı beklemiyordum. Ancak eğer sevdiğim tüm cümleleri alıntı yapacak olsaydım muhtemelen kitabın tamamına yakınını alıntılamış olurdum :).
Genel olarak aşk ve ayrılık acısının üstüne yazılmış bir kitap. Yazarı severek takip ediyorum düşüncüleri de genellikle hoşuma gidiyor. Bu düşüncelerini de kitaba çok güzel yansıtmış. Eğer ki bu tür acıların üstüne okunursa bir ilaç gibi gelecektir. Ben bu acımın üstünden geldikten sonra okuma fırsatım oldu ancak bu şekilde bile düşüncelerine hak verdim.
Peki madem bu kadar sevdin neden 7/10 verdim? Kitabı mantıklı bir şekilde incelediğimde aynı şeyleri farklı cümlelerle farklı bölümlerde sürekli ifade etmiş. Mesela sen aslansın yaparsın adında bir bölüm olsa bi 15 sayfa sonra sen kaplansın yaparsın adı altın tekrar aynı şeyleri yazmış. Anladık Miraç reis yaparız. Bu tür bölümlerin tekrar etmesi okurken biraz sıktı açıkçası. Ama genel olarak kitabın konusuna göre gayet başarılı bir iş çıkarmış sayın yazar. Okuduğum için memnunum.
Sözün özüne gelirsek kitabın konusu belli. Bu konuda okumak istiyrsanız ya da aşk-ayrılık acısı çekiyorsanız okumanızı tavsiye ederim. #KeyifliOkumalar
Kendi türü arasında sürükleyici olmamakla suçlanan bu serinin hikayesi ve içinde barındırdığı duygu bence çok fazla. ilk kitaptan bi süre sonra başlayan hikayemiz(aradaki zamanı da başka bir kitapla kapatmışlardı ancak ülkemizde yeni baskısı yok "Cüce Derinlikleri Ejderhaları" olması lazım) Sakin ama ilgi uyandırıcı şekilde başlıyor. Kitap boyunca sürekli bir aksiyon olmadığı gibi sürekli bir sakinlik de yok. Hatta aksiyon olacak dediğiniz an bir şey olmadan da bitebiliyor. Hikaye tahmin edilebilir değil ve en önemlisi kitabı okurken gözünüzün önünde film gibi canlanıyor(en azından bende öyle oldu). Kitabın en can alıcı noktası ise sonu idi. Resmen iyi bir şey var ama sevinemiyorsun aksine üzülüyorsun. Ve de o bırakılan bilinmemezlikler, şimdi ne olacak?, ona ne oldu acabalar ile büyük bir dizinin sezon finali gibi bitiyor. İlk kitabı daha sürükleyici olmakla beraber şunu belirtmeliyim ki Ejderha Mızrağı serisi içerdiği hikayeler ve duyguyu anlayarak okunmalı; sürekli bir aksiyon veya "e hadi bişeyler olsun" havasında okunmamalı. --Huzur içinde yat cesur şovalye--
