Şimdi söz konusu konuşmacının mantık denilen şeyi umursamayışını açıklayacak bir neden varsa, ortak önyargılara sahip bulunduklarını bilmenin insanlara sağladığı o zafer havası taşıyan güvendir.
Mavi gözlerimden tut da
Sarı saçlarıma kadar…
Sevdalıdır, sevdalıdır, sevdalıdır her şey.
İstemek, resim yapmaya
Benzemez meselâ.
İstediğini seçmek diye bir tabir yoktur.
Hayalimdeki renkler, şiirimdeki ahenkler…
Bir doğa manzarasından kalma değiller.
İstemek eyleminden hatıralar onlar.
Çizdiğin resimlerden,
Yazdığım şiirlere kadar…
Kaderdir, nasiptir, kısmettir her şey.
…
(…)
Sayfa 130 - “Ben Senin Bildiğin Erkek Değilim” şiirindenKitabı okudu
En Uzun Hece
Aşk, eğer en uzun, bitmez heceyse;
O hece bu gözle okunmaz artık!
Şeb-i yelda bugün, bitmez geceyse,
Ruhumda bir güneş dokunmaz artık!
Saklandım hülyada kuytu dehlize,
Yol aldım zihnimde kutlu bir ize…
Hüzün, rozet gibi takıldı bize,
Bu yürek feryattan yakınmaz artık!
Diyelim ki kavuştuk nice bahara,
İstikamet Orhun ya da Buhara.
Doğuştan talibiz yârim bu hara!
Gökyüzü mücevher takınmaz artık…
Sevdayı öldürsek hangi ruh sızlar?
Hasretini çektik, onlar ruhsuzlar…
Geceye nam olsun parlak yıldızlar,
Dolunay öksüzce bakınmaz artık!
Gece sessiz değil, hep bir gürültü;
Gökgeler içinde çığlık örültü…
En uzun heceden madem bu dürtü,
Gönül savaşmaktan sakınmaz artık!