Aynı yerde durmaz, aynı kıvamda kalmayız. Bir değişiklik ihtiyacı bütün bedenimizi, aklımızı ve ruhumuzu işgal eder. Artık buralardan çekip gitmenin vakti geldiğinde bizi kimse tutamaz. Kelimeler yıpranmış, ilişkiler sönümlenmiş, burada zor bela ilerleyen hayat bizim müşküllerimizi arttırmaya başlamıştır. Bu nedenle gitmenin, bu nedenle ayrılmayı göze almanın, bu nedenle buralara veda etmenin vakti saati gelmiştir. Yer yerinden oynar, gök kararır, insan şu kocaman dünyada kaçıp sığınacağı bir yer arar.
Gitmek her zaman metazori olmaz bazen de ayrılmak zarif bir tutkunun derin bir özlemin hatta belki de fantastik bir hevesin sonucu olmuştur.
Bir yerden çekip gitmenin öyle pek de kolay bir tarafı olmaz. Gidiş burukluk yaratır, zorlamalar kovalanmalar, korkular hep yanımızdadır.
Terk ettiklerimizin çetelesini yanımızda taşırız. Unutacaklarımız, hatırımızdan çıkarmayacaklarımız vardır. Gitmek sonuçta kişisel bir tercihtir, oysa asıl olan yolda olmaktır.
Kimin yanında tarumar olduysa insan tam da onun yanında kendini onarmanın bir yolunu bulacak.
Olmadığımız şeyden nefret etmeden olduğumuz şeyi sevemeyiz.
Duygusal riyakârlıkla geçen uzun bir sürenin sonunda acı verici şekilde yeniden keşfettiğimiz eski hakikatlerdir.