Bildiğim tek şey gölgelerdi ve ben onların gerçek olduğunu düşünüyordum. Ama sonra sen geldin, benim güzel sevgilim! Ruhumu o zindandan çıkardın ve gerçeğin ne olduğunu öğrettin.
Dudaklarınızda dostça bir gülümsemeyle şimdi bana selam veren sizler yaptıklarımı bilseydiniz mutlaka bir anda donup kalıverirdiniz. Sonra beni horlarmış gibi elinizi şöyle bir sallar, verdiğim selamı tiksintiyle geri çevirirdiniz. Fakat sizler beni aranızdan itip kovmadan önce ben bugün sizleri yanımdan uzaklaştırdım. Ben o soğuk, kemikleşmiş, herşeye tepeden bakan duygusuz dünyanızın çarklarından biriydim. Daha önce hiç tanımadığım derin bir çukura düştüm. Bir saat içinde çevresi camla kaplı dünyanızda yıllar boyu yaşadıklarımdan çok fazlasını yaşadım. Ben artık sizlerle değilim, aranızda yaşamıyorum. Dünyanızın dışındayım, yükseklerde veya çukurda bir yerdeyim.