Buna ‘içimdeki şeytan’ diyordum, savunamadığım bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa uğramış bir mazlum gibi kendimi sevgi ve saygıya layık görüyordum. Oysa ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması. İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu...
Sayfa 288 - Ömer, Olimpos