Rəvanə Asiman

Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri sükunetle kabul etme lütfunu bahşet, Değiştirmem gereken şeyleri değiştirmek için cesaret ve ikisi arasındaki ayrımı yapabilmek için bilgelik ver.
Reklam
Artık ayrılık zamanı geldi, yolumuza gidelim; ben ölmeye, siz yaşamaya. Hangisi daha iyi? Bunu tanrıdan başka kimse bilemez.
Kötü bir kimse iyi bir adama nasıl zarar verebilir? Ancak kendine zarar vermiş olur.

Reader Follow Recommendations

See All
Böyle bir davranış gerçekten ağır bir suç olurdu. Kendimi bilge sanarak ölüm korkusuyla tanrı sözüne baş eğmeseydim, o zamanmahkemeye pek haklı olarak çağrılabilir, tanrıların varlığını yadsımakla suçlanabilirdim. Çünkü, yargıçlar, ölüm korkusu, gerçekte bilge olmadığın halde kendini bilge sanmak değil midir? Bilinmeyeni bilmek savı değil midir? İnsanların,korkularından, en büyük kötülük saydıkları ölümün en büyük iyilik olmadığını kim bilir?Bilmediğimiz bir şeyi bildiğimizi sanmak gerçekten utanılacak bir bilgisizlik değilmidir? İşte yargıçlar, ancak bu noktada başkalarından farklı olduğuma inanıyorum.Belki de onlardan daha bilge olduğumu ileri sürebilirim: Ben, öteki dünyada olup bitenler hakkında pek az bir şey bildiğim halde, bir şey bildiğime inanmıyorum; fakat, tanrı olsun, insan olsun, belki, kendinden daha iyi olanlara haksızlık vebaşkaldırının bir kötülük, bir namussuzluk olduğunu biliyorum; ben kötülük olduğunuiyice bildiğim şeylerden korkarım, ama iyilik olmadığını kestiremediğim şeylerden nekorkar, ne de sakınırım.
Belki biri şöyle diyecek: “Sokrates, seni böyle zamansız bir sona sürükleyen bir ömürden utanç duymuyor musun? “Bana bunu soracak olana açıkça yanıt verebilir ve diyebilirim ki: Dostum, yanılıyorsun. Değeri olan bir kimse, yaşayacak mıyım yoksa ölecek miyim, diye düşünmemelidir; bir iş görürken yalnızca doğru mu eğri mi, yürekli bir adam gibi mi yoksa tabansızca mı davrandığını düşünmelidir.
Reklam
Reklam
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.