Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Re - zan

“Oysa sevgi zorunluluk altında değil, yalnızca özgürlük içinde gerçekleşebilecek bir eylemdir; insanca güçlerin ortaya dökülmesidir.”
Reklam
“Kurbanlarımız bizi kendi yara ve zincirlerinden tanıyorlar: Tanıklıklarını çürütülmez kılan da bu. Kendimize ne yapmış olduğumuzu kavramamız için onlara ne yaptığımızı bize göstermeleri yeter.”
“Sömürgecinin tek bir çaresi var: gücü yetebiliyorsa şiddet. Yerlinin tek bir seçeneği var: ya kölelik ya egemenlik.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“1961. Dinleyin: “Bir işe yaramaz bıktırıcı sözler ve mide bulandırıcı taklitlerle zaman kaybetmeyelim. Ağzından insan sözcüğünü düşürmeyen, ama her rastladığı yerde, kendi sokaklarının her köşesinde, dünyanın her yerinde insanı katleden bu Avrupa’yı terk edelim. Sözde ‘ruhsal macera’ adına Avrupa yüzyıllardır neredeyse tüm insanlığın sesini boğuyor.”
“Adı yayıncılarının değil kendisinin seçtiği tek kitap olan bu eser, bir hekim olarak o dönemde tedavisi olmadığını bildiği bir hastalığa mahkum biri tarafından kaleme alındı”
Reklam
“Herhangi bir şey gönlünü çeldi mi, hemen onun arkasından koşuyorsun... geri kalan hiçbir şey umrunda olmuyor... varsa yoksa o gönül çelici şey!
Sayfa 84
“Ne yapacaksın afyonu?” diye sordu İranlı. Piskarev uykusuzluğunu anlattı. “Pekala” dedi İranlı, “sana afyon vereceğim. Yalnız bana bir dilber resmi yapacaksın... Öyle bir dilber ki, kaşlar kara, gözler zeytin gibi... ben de şöyle onun yanı başına uzanıp çubuğumu tüttüreyim... Yalnız bak, dilber diyorsam, dilber olmalı ve de baktıkça adamı yutkundurmalı...”
Sayfa 24
“Ah, ne kadar iğrençti şu gerçeklik denen şey! Düşlere neden hiç uymuyordu sanki?”
Sayfa 22
O halde yüklerin en ağırı aynı zamanda yaşamın sağladığı en şiddetli doyumunda imgesidir. Yük ne kadar ağır olursa, yaşamlarımız o denli yaklaşır yeryüzüne, daha gerçek, daha içten olur.
Sayfa 13
Yazgısı sıradan olayların enkazına ve tozuna gömülüp gitti. Çünkü dünya tarihinin davetsiz misafirlere hoşgörüsü yoktur, kahramanlarını kendisi seçer, zorla girmek isteyenlere insafsızca haddini bildirir, öyle ki istedikleri kadar ısrarcı olsunlar bir kere ilerleyen kader arabasından düşen bir daha onu durduramaz.
Sayfa 63
Reklam
Karşısında bir yerde bir ayna varmış gibi doğruldu, ölümü bekliyordu, sonra gülümsedi, gülümsedi ve gülümsedi.
Sayfa 62
Ruhu çoktan ölmüştü de şimdi öldürmesi gereken bir tek vücudu kalmıştı.
Sayfa 56
Eskiden hep sadece insanlarla ve güçle oynamıştı, oysa şimdi ölümden daha eğlenceli bir oyuncağın olmadığını fark ediyordu.
Sayfa 54
Bütün bu gıptayla, hayranlıkla, ışıltıyla bakan isimsiz ve meraklı bakışlar karşısında hissettiği yeganr duygu tekrar zirvede, o en tepede olmanın verdiği mutluluktu, işte sonunda, en sonunda, o kadar uzun bir zamandan sonra yeniden hayatta olduğunun, yaşadığının farkına varmıştı. Üstelik böylesi mutlulukla geçen bir saniyelik yaşamın bedelinin ölümle ödenmesi hiç de yüksek bir karşılık sayılmazdı.
Sayfa 53
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.