"... Her şeyi ayrıntılarıyla düşündüm ben. Sakin sakin dinle beni. İşin başında durum daha elverişliyken, pazarlarında serserilerin dolu olduğu şehirlerde bulunduğumuz zaman kaçabilirdik, kaçmadık. O zaman da söylemistim sana : Kıyafet değistirelim, yabancı kılığına girelim, kalabalığın gezginlerin arasına karışıp dünyanın bir yerlerine gidelim..."
"...Hep sensiz yaşadım, sensiz oluyorum. En çok korktuğum şey asla savaşta ölmek değil, sensiz olmaktır. Birliklerimle sefere çıkarken her zaman senin eksikliğini duyma hissini yitirmekten korkuyor, bu hissi yitirmemem, hep yanımda olman için bir çare düşünüyordum. Bir çare bulamadım..."
İçimizdeki Şeytan YKY’de 33 baskı yapmıştır. Yazarın bu kitabının baskı sayısı Türkiye şartlarında iyi bir rakamdır. Nitekim bu sayı şüphesiz ki ölümünden sonra fazlaca artmıştır. İlk baskıda roman kapağında hiçbir resim yoktur ama günümüze yaklaştıkça romanın kapağına yazarın resmi konmaya başlanmıştır. Çoğu insan bu romanı sadece Sabahattin
"...İnsanlar niçin böyle yaşıyorlardı? Niçin bazıları iyi bazıları kötüydü? Niye bazıları mutlu, bazıları mutsuz? Niye bazılarından herkes korkar da bazılarından kimse korkmaz? Niye bazılarının çocukları var, bazılarının yok?..."
"...Ama sen yüzüp gittin. Hiçbir zaman balık olamayacağını bilmiyor muydun? Isık-Göl'e kadar yüzemeyeceğini, beyaz gemiyi göremeyeceğini ve ona "Selam Beyaz gemi, ben geldim, ben !" Diyemeyeceğini bilmiyor muydun?"