“Bozukluklardan birini masanın üstüne dikey olarak koydu ve bir fiske darbesiyle döndürdü.
Paranın bu fır dönüşü ona, kendi hayatını bir film şeridi gibi perdeye yansıtan bir büyülü feneri anımsattı. Bu filmin adı ne olmalıydı?
Birkaç saniye düşündü, sonra kararını verdi:
‘Bir Saplantının Portresi’
Cinayet saplantısı”