Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rojarya

Rojarya
@Rojaryarozem
Okumak insanı binbir gözlü yapar...
Sabitlenmiş gönderi
Hayata evet, sevgiye evet. Cömertliğe ve diğerkamlığa evet. Ama insan bir hayır tavrıdır aynı zamanda. Horgörüye hayır. Nefrete hayır. İnsanın insan tarafından sömürülmesine hayır. İnsanın insana kulluğuna hayır. Ve insanın en insan yanının, yani özgürlüğünün yok edilmesine de hayır.
Sayfa 263 - ENCOREKitabı okudu
Reklam
Araştırmalar koku tarafından tetiklenen olumlu hatıraların bağışıklık sistemine ve yangıya yönelik faydalı etkileri olduğunu ayrıca beynin koku bölgelerinin de ötesine geçen faaliyetlerde değişime yol açtığını gösteriyor. Sadece havadaki kimyasalları algılamaktan molekülleri koku epitelindeki kimyasal reseptörlere bağlamaktan ibaret olan o "basit" eylem aslında çok sayıda bilişsel, davranışsal ve fiziksel süreci etkileyen sonuçları olan nörolojik ve psikolojik bir sistemin zeminini oluşturuyor. Koku duyusu, en temelde basit bir kimyasal tespit sistemi olarak ortaya çıksa da asla "basit" bir yapıya sahip değil.
Sayfa 108 - Metis BilimKitabı okudu
sadece koku ve duyguların değil, koku ve duygusal hafızanın da birbiriyle ilişkili olduğu anlaşılıyor. Koku ve duygu ile bağlantılı bölgeler hafıza üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Koku sinirinden gelen verilerin doğrudan iletildiği amigdala aynı zamanda korku deneyimiyle ve "korku koşullanmasıyla", yani o zamana kadar nötr algılanan bir olayın (söz gelimi bir otomobilin fren yapma sesinin) korkuyla ilişkilendirilmesi sürecinde de önemli bir vazife üstlenir.
Sayfa 107 - Metis BilimKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belki bir koku, çoktan unutulmuş ama bizde önemli bir iz bırakmış bir anı, duyguyu, sahneyi birden geri getirebilir.
Sayfa 106 - Metis BilimKitabı okudu
Koku duyumuzun yapısı diğerlerinden ayrışır. Koku organlarıyla beyin arasında daha doğrudan, daha az filtrelenmiş bir bağlantı vardır. Koku duyusunda periferik sinirler devrede değildir, beyin doğrudan çevreyle temasa geçer. Diğer duyularda serebral kortekse giden sinir yolakları daha uzun ve dolambaçlıdır; sinirler takip edilir, önce omurilikten
Sayfa 105 - Metis BilimKitabı okudu
Reklam
Koku ve tatla ilgili başka bozukluklar gibi parozmi de belirgin bir şekilde depresyona yol açıyor. Bu rahatsızlığa sahip olanların yüzde ellisinden fazlası depresyon semptomları yaşıyor.
Sayfa 103 - Metis BilimKitabı okudu
Kırmızı, yeşil ve mavi koni reseptörleri dalga boyu bilgisini kullanarak renklerin algılanmasını sağlar, fakat bu reseptörlerden birini kaybettiğiniz anda "renk körü" olursunuz, renk dünyanız bambaşka bir tona bürünür. Çoğumuz doğuştan belli bir reseptör türüne sahip olmayan genetik renk körlüğünü biliriz, ama hayatın ilerleyen aşamalarında yaşanacak bir sinir hasarı, hatta retinanın zarar görmesi bile (örneğin tüberküloz tedavisinde kullanılan belli antibiyotiklerin böyle bir etkisi olabiliyor) benzer durumlara yol açabilir.
Sayfa 102 - Metis BilimKitabı okudu
Basit bir eylemdir nefes almak. Bu eylemi bilinçli olarak yapmayız, nefes almak aslında hayata icabet etmekten ibarettir, fakat aynı zamanda –ve yine bilinçdışı düzlemde– tetikte olmamızı, etrafta tehlike, yiyecek, aile bireyleri veya olası bir eş olup olmadığını kontrol etmemizi sağlar. Tek bir nefeste bütün dünyayı tahlil ederiz. Evreni tahlil
Sayfa 99 - Metis BilimKitabı okudu
Koku ve tat alma duyuları hem yapıları itibarıyla hem de bizim onları anlama biçimimiz açısından diğer duyulardan ayrışır. En temelde, çevremize dair burnumuz ve ağzımızla aldığımız bilgi, diğer duyulardan gelenlere kıyasla oldukça farklıdır. Görme, duyma ve dokunma duyularında enerji deneyime dönüştürülür, bu enerji elektromanyetik radyasyon da olabilir mekanik enerji de. Koku ve tat duyuları ise etrafımızı saran veya bedenimize aldığımız şeylerin kimyasına dair bilgi verir. İçimize çektiğimiz havada, yuttuğumuz lokmada bulunan molekülleri tatmak aslında amipler gibi en basit tekhücreli organizmalarla bile paylaştığımız, dünyaya dair İlkel ve ilksel bir deneyimdir; etrafımızı saran kimyasal çorbaya dair fikir edinebilmek için dünyaya doğru uzanma ve yakınımızdaki şeylerin yiyecek mi, tehlike kaynağı mı yoksa muhtemel bir eş mi olduğunu anlamaya çalışma çabasının bir parçasıdır.
Sayfa 94 - Metis BilimKitabı okudu
"Hiçbir şey maziyi, bir zamanlar onunla bağdaştırılmış bir koku kadar tastamam canlandırmayı başaramaz." Vladimir Nabokov, Mary
Sayfa 91 - Metis BilimKitabı okudu
Reklam
Rüya görme eylemi, dış dünyadan kopmuş olduğumuz uyku anında bu iç modelin yeniden düzenlenip ayarlanması sürecini temsil eder.
Sayfa 87 - Metis BilimKitabı okudu
Beynimizde tecrübelerimize dayanarak oluşturduğumuz bir dünya modeli yer alır.
Sayfa 87 - Metis BilimKitabı okudu
Etrafımızdaki durağan dünya bizim için tehlike arz etmez. Ama o dünyanın içinde ilerlemeye başladığımızda ya da dünya bizim çevremizde hareket ettiğinde hayatta kalma becerilerimiz sınanmaya başlar.
Sayfa 86 - Metis BilimKitabı okudu
Dış dünyaya dair haritamız, bizim onun içinde nerede olduğumuz bilgisi, hatta vücudumuzun farklı kısımlarının birbirine göre nerede olduğuna dair bilgiler beynin görme merkezi olan oksipital korteksin hemen yanındaki pariyetal kortekste bulunur. Buradaki devrelerle, oksipital lobdan pariyetal loba giden "nerede" yolağımızdaki akışla oynayacak olursanız, görülen nesnelerin mekan içindeki konumlarına dair bilgiyi de bozmuş olursunuz. Beynin bu bölgelerinde ortaya çıkan nöbetler görülen nesnelerin biçimlerinin bozulmasına, insanların veya yüzlerinin korkunç biçimler almasına, görüş alanından çıkan nesnelerin görülmeye devam etmesine, bazen görüş alanına tekrar tekrar girip çıkmalarına veya en uç örneklerde görme alanının tamamen yana yatmasına ya da ters dönmesine yol açabilir.
Sayfa 78 - Metis BilimKitabı okudu
Görmenin "ne" ve "nerede" yolakları. Görmeyle ilgili bilgiler önce oksipital lobda bulunan birincil görme korteksine iletilir, bilinçli görme bu noktada başlar. Görsel bilgi buradan sonra yukarıya, beyinde uzamsal yönelimle hareketi ("nerede") birleştiren pariyetal loba, oradan da görsel nesnelere renk, şekil ve yüz ("ne") atamaya yarayan temporal loba doğru ilerler.
Sayfa 77 - Metis BilimKitabı okudu
Epilepside olduğu gibi, bu migren aurası da görme korteksime yayılmakta olan ve görme yetimi kaynağında, yani beyinde bozulmaya uğratan elektriksel faliyet dolayısıyla ortaya çıkıyor. Migrenin farkı bu elektriksel değişimin yapısıyla ilgili bir şey. Epilepside yaşanan hızlı ve son derece kontrolsüz akımlardan farklı olarak migrende daha kontrollü, daha yavaş yayılan ve nöronları daha farklı bir şekilde etkileyen bir değişim yaşanıyor. Birini ağır ağır yanan bir mumun fitiline, diğerini ateş görünce tutuşan baruta benzetmek mümkün.
Sayfa 75 - Metis BilimKitabı okudu
14,3bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.