Yaşaması için bir mazeret aramaktan caymıştı, o koşuşlar, korkular, düşüşler, üşüyüşler tüketmişti onu, bıktırmıştı... Ama teslim olmayacaktı, hayata teslim olmayacaktı.
Niçin o türküler hep hüzünlüydü ve niçin hep bir ağıt gibi söyleniyordu? O türküler neyi anlatıyordu? Apê Vardo'nun buğulu, hüzünlü sesinden çıkan o sözcüklerin anlami neydi?