R.

R.
@Roo_
Ataerkil erkekliğin, erkekleri, hastalıklı bir şekilde narsist, çocuksu olmaya ve sadece erkek olarak doğdukları için kazandıkları imtiyazlara (bunlar göreli de olsa) psikolojik olarak bağımlı kalmaya yüreklendirdiğini biliyoruz. Pek çok erkek, anlamlı bir çekirdek kimlik yapılandıramadıkları için, bu imtiyazların ellerinden alınmasının hayatlarını tehdit ettiğini hisseder.
Reklam
Sonuç olarak bizler, tıpkı feminist hareketin ilk günlerindeki gibi, kadınlar arası politik dayanışmaya olan bağlılığımızı yenileme ihtiyacı içindeyiz.
Kadınlar arasındaki politik dayanışma, cinsiyetçiliği daima zayıflatır ve ataerkinin devrilmesi için uygun koşulları yaratır. Şayet kadınlar, baskı altındaki gruplar içinde yer alan başka kadınlar üzerinde tahakküm ve sömürüye olanak tanıyan iktidarlarından vazgeçmeyi bireysel bir zeminde istekli olmasalarda, ırk ve sınıfın çizdiği sınırların ötesinde bir “kız kardeşlik” asla mümkün olmazdı. Bu önemli bir noktadır. Kadınlar, diğer kadınlar üzerinde tatlım kurmak amacıyla aldıklarını ve sınıflarının gücünü kullandığı müddetce, feminist “kız kardeşlik” hiçbir zaman tam anlamıyla gerçekleşemez.

Reader Follow Recommendations

See All
Feminist hareket biz kadınları her şeyden önce, kendimizi ve bedenimizi erkeklerin malı gibi görmekten vazgeçmeye sevk etti. Cinselliğimizin denetiminin bize ait olmasını, etkili doğum kontrol yöntemlerini ve üremeye dair hakları, tecavüz ve cinsel tacizin son bulmasını talep edeceksek sağlam bir dayanışma içinde olmalıydık. İş hayatındaki ayrımcılığı değiştirebilmek için grup olarak lobi yapmamız, kamu politikalarını değiştirmemiz gerekiyordu. Nihayetinde ülkeyi sarsacak olan güçlü bir “kız kardeşlik” kurma yolunda ilk adım, kadınlardaki cinsiyetçi düşünce ile mücadele etmek ve onu değiştirmekti.
Hepimiz kendi deneyimlerimizden şunu biliyorduk: Ataerkil düşünce bizleri, kendisini erkeklerden aşağı gören, ataerkinin gözüne girmek için birbiriyle kıyasıya rekabet eden, kıskançlık, korku ve nefret besleyerek birbirini hor gören kadınlar olarak toplumsallaştırdı. Cinsiyetçi düşünce bize, birbirimizi merhametsizce yargılayıp acımasızca cezalandırmayı öğretti. Feminist düşünce ise biz kadınların kendimize duyduğumuz nefreti kafamızdan söküp atmamıza yardımcı oldu. Bilincimizi ataerkil düşüncenin boyunduruğundan kurtarmamızı sağladı.
Reklam
Reklam
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.