Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rübabə Aslanova

Rübabə Aslanova
@Rubabe03
Riyaziyyat müəllimliyi
Bakı Dövlət Universiteti
Bakı
Mart 2024 tarihinde katıldı
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
Sinner
"Neredesin? Tek eksikliğim, en büyük yoksunluğumsun. Nerede o parmağının günahları, işareti... Jungkook uyandır beni. Hasretliğim çocuk gözlerine."
Reklam
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
"Âşığım yatağımızı terketmiş, bir elma ağacının gölgesi önünde, kıyamet gelene dek tüm uykularını, içinde coşup tenine bulaşan sıcaklığını, gövdesini en çok, buselerini, günü doğuran sesini ve gözlerini küçüğünden sakınmıştı. Toprağı kokluyordum. Ulaşamadım kokusuna." |Sinner|
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
Sinner
"Babalar ölmez böyle ansızın, diyerek toprağını sevdi Viole. Onun kırgın ve biçare sesine dahi uzanmayan yüce ellerinden medet umacak yüzü bulamıyorum kendimde. Dizlerim tutmuyor, belim doğrulmuyor; beni uzunca bir ömürle cezalandıram Tanrı'ya yakaracak ses kalmadı ağzımda, kül gibi, kor gibi tutuşturdu dilimi sensiz geçen yıllar. Oğlunun saçlarına ak düştü, Taehyung, ağaç dallarından bir bir kopup toprağa bayılan solgun yapraklardan farkım yok, artık gençliğin anıları birer rüzgâr olup akıyor ihtiyar tenimden, adını sayıklıyorum kutsal bir zikir gibi, mektuplarını ninni niyetine kendime okuyarak kandırılıyorum çocuklar misâli. Seni düşlüyorüm, Livonya'nın kıyılarında koşuyorsun; telaşsız, dingin, hiç tükenmeyen bir tebessüm ağzında... Bana koşuyorsun. Yüzünün hatırası eskimek nedir bilmiyor. Sonra gün doğuyor ve gün bitiyor, düşlerim kalıveriyor asılı duvarlara, sen hâlâ toprağın altında, bir ölüden de sessiz, bir ölüden de kıpırtısız, beni bir başıma bırakıyorsun kışın ortasında. Nasıl eziyet ediyor dağlara düşen yağmurlar, ekinleri kasıp kavuran fırtınalar, nasıl eziyor ve eğiyor başımı ağzın olmadan şefkat göremeyip yoksun kalan o tek parmak... Yeryüzünü koşuyorum, yeri göğe katıyorum, arıyorum izini, seni bulamıyorum; içinde dolanan o katil çöküyor omuzlarıma, bağırıyorum, çağırıyorum, sesleniyorum adınla, adın kilitliyor boğazımı düğüm düğüm, ben seni bulamıyorum."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
Sinner
"Taehyung, beni sensiz yaşatmazlar. Beni sensiz yaşatmam."
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
Sinner
seina la ton, o parşömen kağıdına dökülen ilk yazıymış. Annem şöyle tabir eder, 'kurak topraklarda açan ilk beyaz orkide, beyaz Tanrıların rengi. Bir kaçışa, imkansızlıağa yatkınlığı olan her aşığın, bu pak, arı sütü andıran renge döktüğü, ilk günahından kesit.' Bir bakıma, orkidekerin Tanrı'ya baş kaldırası, aşk uğruna kesik atılan temiz, erdemli bir yaprağın serpilişi. Birbirlerine böyle seslenirlerdi. Seina la ton, ilk günahım, ilk kesiğim, ilk serpilişim."
Reklam
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
"Tanrına söyle, bir dahaki buluşmamızda bir dinsizin onun ilk emrine seve seve itaat edeceğini söyle." -Sinner
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
Sinner
“Annen gelirdi aklıma sana dokunurken, içimden tekrarlardım, bana seni kimin büyüttüğünü söyle, çocuk. Söyle. Arala ağzını. Bir isim, bir nitelik, bir varlık çıkar boşluğa hava üfler gibi, söyle; gideyim, ayaklarının dibinde azametine karşı duyduğum mahcubiyetten dert yanayım. Bir bakayım, hangi ellerin gölgesinde okşanmış yanakların. Sonra bir anneden yoksunluğu öğrendim, ona da diktim gözümü. Canımın en güzel parçası, anne olabildi mi günahın sana?” “Oldu, oldunuz. Siz bana anneden de öte, bir dünya dolusu insan oldunuz. Kalabalığımdı sesiniz, işitmezsem şayet, bir başınalığımın gürültüsünden delirecek oluyordum. Yokluğunuzda dahi göğsünüzde yaş aldım, benim ayak bastığım neresi varsa, siz orada, bir adım arkamdaydınız. Biz bir günahın doğurduğu iki cehennem tohumuyuz, ekiliriz, ekilmeyiz, muamma. Lakin zehir bile saçacak olsam, yanımda filizlenen yaprağınızın gölgesiyle tertemiz bir çiçek olur, yüzümü güneşe dönerim. Evet, sizden öte kim anne olurdu bana? Ne de güzel beslendim, ne de güzel uzadı saçlarım..
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
“hürüm, hür kalacağım. aklımda sen varken, esir düşmek hadsizliktir gözümde.” -sinner
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
"bir bakıma orkidelerin tanrı'ya baş kaldırısı, aşk uğruna kesik atılan temiz, erdemli bir yaprağın serpilişi. birbirlerine böyle seslenirlerdi. 'Seina la ton' ilk günahım, ilk kesiğim, ilk serpilişim." /sinner
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
"Yüce gönüllü aşığım, biricik sevgilim, içimin tükenmek bilmez sayıklaması, sevdiğim ve işlediğim ilk günahım; azabıyla ikimizi ayrı düşüren Tanrı'ma, sırf bana duyduğu sevgi ve bağlılıktan ötürü hürmet ederek ölümü kabullenmişti." -sinner.
Reklam
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
"Çok uzaklardaydınız, çok üşüdüm.. ne çok uzaklar varmış dünyada." -sinner.
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
"Dizlerim tutmuyor, belim doğrulmuyor; beni uzunca bir ömür cezalandıran Tanrı'ya yakaracak ses kalmadı ağzımda. Kül gibi, kor gibi tutuşturdu dilimi sensiz geçen yıllar." -sinner.
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
"İncil'in ilk emri sev. Tanrı'm sevmemi emrediyor. Oysa ben bu hisse yabancı büyümüş bir gencim. Öyle ki; sarılmanın ne demek olduğuna, iki bedenin şefkatle, saf bir istekle birbirine tutunuşuna yabancıyım. Hatırlayacağım, hissedeceğim ilk sarılmayı istiyorum sizden. Tanrı'mın ne söylediğini umursamadığınızı biliyorum. Buna rağmen.. sevin. Lütfen beni sevin. Size karşılık vereceğim." -sinner
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
"Uyuyacağım, beni uyandır." diye fısıldadı. Uyanmadı.. -sinner.
Rübabə Aslanova tekrar paylaştı.
"Ağaç dallarından bir bir kopup toprağa bayılan solgun yapraklardan farkım yok, artık gençliğin anıları birer rüzgar olup akıyor ihtiyar tenimden, adını sayıklıyorum kutsal bir zikir gibi, mektuplarını ninni niyetine kendime okuyarak kandırılıyorum çocuklar misali.." -sinner.
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.