Ruhi Demir

Ruhi Demir
@RuhiAsel
Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım...
Tcdd Taşımacılık A.Ş İstanbul Teknik Hizmetler Servis Müdürlüğü
Lisans
İstanbul
Kocaeli, 23 August
27 reader point
Joined on December 2019
Uzak bir hayalden ikmale kalmış gibi,artık çok gerilerdesin.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Hayata, o bir seferlik araba yolculuğuna bitince yeniden başlayamazsın, ama elinde bir kitap varsa, ne kadar karışık ve anlaşılmaz olursa olsun, o kitap, bittiği zaman, anlaşılmaz olan şeyi ve hayatı yeniden anlayabilmek için istersen başa dönüp biten kitabı yeniden okuyabilirsin, değil mi Fatma?
Onun milli idealine göre vücut bulması lazım gelen yeni Türk cemiyetinin üslübu ne bu kerpiç duvarlar arasında bir örümcek gibi yaşayanlardan, ne de iğreti bir dekor için­ de kurulmuş kuklalar gibi zıplayanlardan örnek alabilirdi. Türk inkılabının vakarlı ve ahenkli ruhu, kendine layık ifa­deyi çok daha canlı, çok daha şahsiyetli bir mimaride ara­maktadır.
Sayfa 145 - İletişimKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Hiç para her şeye yetiyordu, biraz para hiçbir şeye yet­mez oldu.
Gurur duyacağınız bir şey yoksa da, utanç duyacağınız bir şey olmasın en azından hayatınızda. Yoksa bu şey, taşıyama­yacağınız kadar ağır gelir ve onun altında ezilirsiniz. Hah, bu fi zik kanunudur işte.
Reklam
...bu ülkede ne çok nefret birikmiş, diye düşünüyordu, herkes birbirinden nefret ediyor , birbirinin kuyusunu kazmaya çalışıyor. Eskiden Abdülhamid'e duyu­ lan öfke herkesi birleştiriyormuş meğer. Kötüye gidişin tek sebebinin bu adam olduğunu düşünmek bir çeşit aldanma, bir çeşit rahatlamaymış. Ama gerçek bu değilmiş işte. Adam devrildikten sonra başını alıp giden sorunlar belki ortak bir nefret nesnesinde buluşmanın daha doğru bir denge sağladı­ ğını ortaya çıkarmıştı.
Sayfa 278Kitabı okudu
Ama şimdi size işin başka bir tarafını açıklamak zorun­ dayım. Belki. . . belki değil mutlaka tuhaf gelecek size. Amcam Dar-ül harp ülkelerine ayak basan ilk sultan olmak istemi­ yordu. Hiç niyeti yoktu böyle bir şeye. Ama Balkanlar, Mısır, Girit gibi birçok Osmanlı eyaletinde huzursuzluklar artmış, bağımsızlık mücadeleleri baş göstermişti. Üstelik bu kargaşa­ nın büyük devletler tarafından tahrik edildiği konusunda da güvenilir istihbarat geliyordu. Bu durumda III. Napolyon'un davetini bahane ederek Fransa'ya, İngiltere'ye gidip onlarla yeni anlaşmalar yapmak, bu büyük devletlerden Rusya'nın aleyhteki faaliyetlerini durdurmalarını istemek çok mantık­ lıydı. Ne var ki her işe burnunu sokan ve her konuda ahkam kesen ulema takımı Al-Osman sultanının ayağı Darü'l harp toprağına basamaz diye tutturmuştu. Halkın yanlış yönde etkilenmemesi için bu engelin aşılması gerekiyordu. Sonun­ da kurnaz saray mabeyincileri bir çözüm üretti. Padişah'ın ayakkabılarının, çizmelerinin altına ayrı bir bölüm yapıldı ve İstanbul toprağıyla dolduruldu. Böylece koskoca ülke büyük bir sorundan kurtulmuş oldu. Padişah gavur toprağına ayak basmayacaktı. Ayağının altında hep Osmanlı toprağı olacak­ tı. Murad'la ben bu saçmalığa sadece gülüyorduk. Nelerle uğ­ raşıyorlardı!
Sayfa 217Kitabı okudu
Sen enseni tokata uzat,sonra da nice dayak yedim diye yaz. Kim okur,kim dinler bre oğullar...
Sayfa 321 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Ruhu öldürmek, vü cudu öldürmekten daha büyük bir cinayettir.
Böylesi düşler beni bazen saatlerce meşgul ederdi. Yaşımla birlikte kültürüm , dünya görüşüm geliştikçe, hayallerim de daha bir degişiyor, sorunlarım belirgin şekilde renkleniyordu. Şu var ki çogu zaman gerçek başka çıktı. Benim kurduklarım hiç-bir zaman yaşama uymadı. Kafamdaki dünya ile dışardaki dünya birbirlerine benzemiyordu. Faydasız ve boş oldugunu bile bile, bazen ş imdi bile d üşler kurarım. Kendime ait, yurda ve dünyaya ait, ş öyle olsa, böyle gitse gibilerden dileklerde bulunurum. Ama nerde ... Bakarım hep tersi çıkar. Onun için hep kırılarak yaşarım ben. Alıştım böylesine.
Sayfa 36 - LitaratürKitabı okudu
Reklam
...Yaşamak, durmadan ekmeğin ,yemeğin, önünü kesmeye çalışan bir yığın engelle boğuşup durmaktan başka neydi ki?
Sayfa 260 - May yayınlarıKitabı okudu
... Yaşamanın benim için ne önemi var...Bundan sonra ben ne görebilirim artık... Ölen evlatlarına ağlayan anne ve babalar...Aç çocuklar, vücutlarını satan kadınlar,sokaklarda dilenen insanlar.. Yaşama çabası bunları görmek için olmamalı...
Sayfa 187 - Milliyetçi YayınlarKitabı okudu
"Bak Satılmış, bak... Şu direğe bağlı ölüyü görüyor musun? Herkesin birbirinin avradını ortaklaşa kullanması için mi öldü o? Söylesene niçin öldü o? Niçin? Niçin?.."
Sayfa 155 - Milliyetçi YayınlarKitabı okudu
Hayat yolculuğunda, babalar, analar, evlatlar, kardeşler, akrabalar, aynı kervanda yürümüyorlar... Yürünen yol, aynı yol, .. Fakat kervanlar başka...
Yaşlanmak gözü açık ölmektir.
Sayfa 10 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.