Kitabın girişinde şöyle bir ifade yer alıyor: "Bu kitabın hedefi: Tarihin bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini göstermek; sömürgeciliğin sona ermesinden sonra, tarihin inisiyatif ve hamlenin tek merkezi, değerlerin tek yaratıcısı sanki Avrupa imişçesine, insanlık tarihine sadece Avrupalı gözüyle bakmanın artık imkansız olduğunu anlatmaktır." Bu sözlerle yazar zaten kitabın amacının tamamen Batı hegemonyasını reddetmek ve insanlığın gerçek medeniyet destanını anlatmak olduğunu belirtiyor. Açıkçası kitaptan daha büyük bir beklentim vardı fakat biraz beklentimin altında kaldı. Hiç bilgim olmayan konularda kafa karışıklığı yaşadım, nitekim okumadan önce medeniyetlerle ilgili geniş bilgi sahibi olmazsanız sizin de kafanız karışabilir. Bu kitap bana insanlık tarihini daha yakından öğrenmememin suçluluğunu yaşattı, bu konuda daha özverili olmaya çaba göstereceğim. Bazı yerlerde çok fazla sıkılsam da kitap genel itibariyle bilgilendiriciydi. Tavsiye edebilirim.
İnsanları bu denli kine ve nefrete sürükleyip, hedef gösterip geri çekilen bir zihniyetle baş etmek ancak okuyarak olur. Okuyun! Daha çok okuyun. Kim yazmış diye bakmadan okuyun! Ne yazmış diye bakın. Anlamaya çalışın. Gerçeği ve yanlışı birbirinden ayırt etmeye çalışın. Körü körüne hiç bir ideolojiye bağlanmayın. Birini eleştirirken ne duruma düşüceginizin farkına vararak eleştirin. Gözünüzde at gözlüğü varken doğruyu görmezsiniz. Koyun sürüsü gibi aynı şeyi tekrarlamak kaderiniz olmasın!