Turgut

Ksenophon, ZAP NEHRİ'nin adını verirken Yunanca ifadesiyle "ZAPATAS" demektedir. "Bundan sonra, dört yüz ayak genişliğinde bir ırmak olan ZAPATAS'ın kıyısına varildi. Zap suyunun Kürtçe adı bugünde "ZĖ"dir. "ZA" (doğma) sözcüğünün bozulmuş şeklidir. "Za" sözcüğünün "doğma" anlamına geldiğini belirttik. Kürtçede "mi za (koyun doğurdu), "Çélek za" (inek doğurdu), "Ro za" (gün doğdu) da olduğu gibi, sulak tarla ve meralar içinde, "zevi avzaye", "merg avzaye" ifadesi kullanılır. Nehir adının 2400 yıl önce Kürtçe menşeli bir kelime ile ifade edilmesi de, ayrica Kürt halkının bu coğrafyada bin yıllardan beri yaşadığının bir başka canlı tanığıdır. Hem bu tanıklığı bugün bile Hakkari'nin adeta simgesi konumundaki bir akarsu 2400 yıllık belgelere geçmiş adıyla yapmaktadır.
Reklam
Yine Beytüşşebap ilçesinin Mezra köyü yakınlarında "Pistazaré" yoresindeki tek bir kaya üzerinde, kaya resimleri, Hakkari insanının Neolitik dönemde avcılığın yanı sıra, hayvancılık ve tarımla uğraştığını da ortaya koymaktadır.
Bugün Hakkari'nin ulaşım zorluğu ve fiziksel yalıtılmışlığı nedeniyle geri kal- muş olduğu yolunda yaygın bir inanç bulunsa da, bölge geç- mişte geniş iletişim ağlarına sahipti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bölgedeki ilginç buluntulardan biri de Dirhelerdir. (Dev evleri) Dirheler, üçü, dördü bir arada, birbirini koruyacak bir yakınlıkta, yol üstünde, kayalara oyulmuş kiklopik (dev boyutlu) yapılardır. Bunlara Beytüşşebap-Faraşin yaylasında, Hakkari Gürpınar dağ yolunda, tavşan tepe yanında, Bezirgan Çayırı'nda ve Tirişin yolunda çokça rastlanmaktadır. Dirhelerin, Asur saldırılarına karşı haber Oalma kuleleri (Derbent- Dideban) ya da yaylaya çıkarılan sürüleri korumak ve yayla güvenliğini sağlamak amacıyla küçük savunma kaleleri olduğu düşünülmektedir."
"Kel" sözcüğü yörede aynı zamanda "kızgınlık", "kızgınlık dönemi" anlamında telaffuz edilir. İneğin kızgınlık dönemi için de: "Çêlek kele" tanımlaması yapılır. Yine Camûşa da "Gamêş" derler. Sümerlerin de öküze "ga" dedikleri biliniyor. Sümer'de Uruk kral olup kendi adıyla anılan destanın kahramanının adı da "Gilgameş"tir. Kürtçede "Kelgameş" olan sözcük Sümer yazıtlarında "Gilgames" biçiminde geçmiştir. "Bir Kürt filoloğunun ciddi bir biçimde, Gilgameş Destanı'nın Kürt eseri olduğunu iddia etmesi şaşırtıcı değil mi?"
Reklam
Reklam
198 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.