Rüveyda
Rüveyda
@RuveydaS
67 reader point
Joined on February 2018
Okuma Hedefleri
SPOİLER VAR.
Çok, çok, çok kötüydü.
Yazar, "güçlü" kadın karakter ve "güçlü" erkek karakterler oluşturup bunları çiftleştirmek istemiş aralara da Vampir Günlükleri esintileri taşıyan fantastik bir kurgu eklemiş, böylece fantastik-smut bir kitap ortaya çıkmış.
Yazar, anlaması çok kolay olacak fantastik öğeleri anlamayı o kadar zorlaştırmış ki -bu çeviri kaynaklı da olabilir- okurken saçımı başımı yoldum.
Ne kitaptaki "Üst Meclis" bir konuma sahipti ne de mükemmel, fantastik, gizemli ve sırıtan erkek karakterimiz güçlü bir duruşa sahipti. Lisede geçen libidosu yüksek normal bir kitap okuyor gibiydim.
Normalden kastım, adına "Hasat zamanı" diye ...dan bir isim verip Aracı olan kişilerin, gözleri bağlanmış ve zincirlenmiş cadılara DİLEDİKLERİNİ yapabilecekleri bir gün düzenliyorlar, çok ama çok güçlü olan cadımız -tamam, en güçlü sensin diye bağırmış olabilirim- müdürünün yatak odasından çıkmıyor ve buraya yazamayacagim kadar iğrenç bir an yaşıyorlar, koskoca Lucifer cehennemin dibinden KARYOLAYLA çıkıyor -sıfır şaka-, birileri ölüyor ama neden öldükleri belli değil falan filan.
Sırf kitaba bu devirde fiyatlar böyleyken para verip aldım diye bitirdim yoksa çoktan bırakmıştım. 300 sayfayı okumak ancak bu kadar eziyet olabilirdi. Bookstagtam/tuber güzellemelerine bir daha kanar mıyım, sanmam.
Başlangıcını ve sonlardaki şaşırtıcı olayı sevdim ama kitabın ortalarında inanılmaz sıkıldım. Kitap iki yüz sayfa olsa da olurmuş.
Esas bilmemiz gereken kısımları bir yıl sonra diye atlayınca ikilinin arasındaki ilişki de pek samimi gelemedi. Birbirlerine ısınmalarını yavaş yavaş okumalıydık. Olay bir anda cinsel çekime bağlanınca bana geçmedi.
Bree ve ve Eason bazı yerlerde inanılmaz 'cringe'di. Gözlerimi devirmekten kendimi alamadım. Şek nedir yanii?? İngilizcesine baktım ciddi ciddi "Sug" diye kısaltılmış, tuhaf.
Ortalama bir kitaptı.
Hiçbir beklentim olmadan başladım kitaba ama Lord Harley'e aşık olup bitirdim.
Lord Harley ve Emily okuduğum en inandırıcı enemies to lovers örneğiydi ve aslında hikaye onların hikâyesi bile değildi, teknik olarak.
Çeviri kaynaklı mi bilmiyorum ama bazı yerlerde özellikle başlarda ne okuduğumu anlamadığım çok oldu, hangi hareketi kimin yaptığını anlamak için birden çok okumam gerekti bu yüzden puan kırdım ama çok kısa ve çok güzel bir kitaptı.
Reader Follow Recommendations
Persephone'nin ergence tavırlarına ve gelgitli ruh haline daha fazla dayanamadığım için sayfa 160da bıraktım... ki ben kolay kolay yarım bırakmam. Neden asırlar boyu hiç aşık olmamış koskoca Hades, böyle itici, insanları aşağılayan, söz dinlemez, bir saniye önce özür dilemeye hazırken bir saniye sonra yine trip atma moduna geçen, muhtemelen bipolar bozukluğuna sahip ama tedavi olmayı asla kabul etmeyecek birini sevsin ki??? Öğğkkk yani.
Karmaşık duygular içindeyim. Ama sanırım en net duygum Lucy'ye ve kendisi hiç mükemmel değilken etrafındaki adamların mükemmel olmayışlarına bu kadar kafayı takmasına olan öfkem.
Kitaptaki üç ana karaktere de hem sinirliyim hem de yaptıklarını anlayışla karşılıyorum.
Ama Lucy... Böyle kadın karakterleri okumak beni çok yoruyor. Kendi kocasına diş gösterip eski sevgilisine karşı hep çok anlayışlı olmasını okumak beni çileden çıkarttı. Son sayfaları okumak gerçekçi hissettirdiyse de Lucy'nin hiçbir özrü yaptıklarını unutturamaz.
Kitap güzel yazılmış ilk kez bu türde bir yazım şeklinde kitap okudum. Başta zorlansam da sonra alıştım. Puanımı kitapta iyi düşünülmüş ve özellikle savaştan bahsedilmiş olmasına veriyorum. Türkiye'ye balayı için gelmiş olmaları da çeyrek puan etkiledi diyebilirim.
