Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia

Rabia
@SIMURG78
8 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Aradığım sizdiniz...
... Aziz Nastenka, ben şimdi, yedi mühürlü çekmecede bin yıl hapisten sonra özgürlüğe kavuşan Süleyman Peygamberin ruhu gibiyim. Biz upuzun bir özlemden sonra - çünkü ben sizi çoktandır tanıyordum- birbirimize kavuştuk. Zaten ne zamandır birisini arıyordum. Aradığım sizdiniz. Sizi bulunca başımdaki binlerce kapak açıldı. Eğer içimdeki söz seli taşmazsa boğulurum. ...
Sayfa 25
Reklam
Kitabın devamında bu sözlerin yalan olduğunu göreceksiniz.
Böyle birini sokakta arayacak değilim ya... Siz başkasınız tabii. Sizi sanki yirmi yıldır tanıyor gibiyim. Değişmeyeceksiniz değil mi?
Sayfa 17
Niçin gülüyorum biliyor musunuz? Siz kendi kendinize düşmansınız. Bir kere denemekten ne çıkardı ki sanki. Belki başarırdınız.
Sayfa 14

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kalbim konuşurken susmayı bilmem.
Sayfa 13
Neşeli olduğum zamanlar, sevincini paylaşacak dostu, ahbabı olmayan her mutlu insan gibi ben de mutlaka bir şeyler mırıldanırdım.
Sayfa 9
Reklam
Umut ve Yalnızlık
Çünkü insan hiçbir umut beslemediği zaman durumu kabullenebiliyor ama kapkara bulutlar arasında iğne ucu kadar kendini gösteren bir güneş ışını belirince bütün dünyası o ışığa bağlı oluyor. Ben de umutlanmıştım ve bu bana iyi gelmemişti. Hep kapıya yaklaşacak adımları bekliyordum ama ne yazık ki buldoktan başkası gelmiyordu.
Sayfa 262
"Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar" dedim. "Ama çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür; nedense bundan kimse korkmaz!"
Sayfa 236
yek katre-i hunest ve hezar endişe
"Yek katre-i hunest ve hezar endişe", yani "Bir damla kan ve bin endişe." İşte unutmayı başaramayan insanın trajedisi bu sözlerde gizliydi. Ömrünü endişeyle tamamlaya ve sürekli acı çekmeye mahkum olan bir zavallı ruh.
Sayfa 186
İki tarafı keskin kılıç gibi cevapsız bir soru...
Açıkçası, insanlar niye, adına aşk dedikleri bilmeceyi çözemiyorlardı. Bunca acıya, bunca cinayete, bunca intihara değer miydi bu ruh hali?
Sayfa 144
"İnsanın iradesini elinden alır da ondan. Seni yönetmeye başlar, mantık kaybolur, doğru dürüst düşünemezsin bile. Birine aşık olmak, gözü bağlı olarak, bir uçurumun kıyısında yürümek demektir. Başına neler geleceğini hiçbir zaman bilemezsin. Sonu ölüm de olabilir, cinayet de, intihar da.
Sayfa 108
Reklam
"Aşk dünyadaki en tehlikeli, en öldürücü duygudur" *** "Aşk denen şey bazen yürür, bazen uçar; bazen koşar biriyle birlikte; bir başkasıyla ölümcül yürüyüşe çıkar; üçüncüyü buzdan heykele çevirir; dördüncüsü atar alevler içine. Birini yaralar; öldürür ötekini. Aynı anda çakıp sönen bir şimşeğe benzer. Geceleyin saklar şafakta zapt edilecek olan kaleyi. Çünkü dayanacak güç yoktur karşısında."
Sayfa 106
"Dünyada insanlara dokunamayan tek kişi ben değilim" dedim. "Birçok kişi yaşıyor böyle, mesela otistikler. Ama sarılmak bir ihtiyaçtır, hem sizin sarılmanız, hem de karşınızdakinin size sarılması, harika bir şeydir.
Sayfa 106
Kusura bakmayın, biraz ukalaca bir ders gibi oldu. Ama inanın bana edebiyat, hayatı anlamanın tek yoludur. Ben bunu yaşayarak öğrendim.
Sayfa 84
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.