Fatma İpek
@STER_
xwendekarê rojnamevaniyê
7 July 2002
205 reader point
Joined on October 2020
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
anı yaşamak gibi her şeyi gözden kaçırmamak gibi...
Her fotoğrafın çekildiği koşulları, kullanılan teknikleri, kadrajın, ışığın inceliklerini ayrıntılarıyla anlatırdı da.
Sayfa 25 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Kızın kafasındaki düşünceleri dağıtmak, o felaketi hatırlatan her şeyden onu uzaklaştırmak lazımdı tabii, ama yeterli değildi.
Sayfa 20 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
-Bir insanın hayatının doğumuyla başladığına emin misiniz?
Sayfa 17 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reader Follow Recommendations
- Bir sokak arıyorum, dedi. Bu civarda olmalı. Adı Hubert Hughes.
Bulmam çok sürmedi.
- İşte burada. Sadece H. Hughes yazmışlar, hem de okunması imkansız harflerle.
-İnceliğiniz için teşekkürler! Suçu şu ihtiyarlayan gözlerime değil de haritayı çizenlere attığınız için de sağ olun!
Sayfa 9 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Bana anlattıklarına yalan karışmış mıdır? Bilemiyorum. En azından onun, sevdiği kadının hakkında, karşılaşmaları, şaşkınlıkları, inançları, hayal kırıklıkları hakkında söylediklerinde yanlış yoktur; buna dair kanıt var elimde.
Sayfa 7 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Her gerçek kadar değeri olan kendi gerçekleriyle.
Sayfa 7 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Desene siyaset bitiriyor memleketi. Ah şu iç mücadele... Birbirleri yerine düşmandan bu kadar nefret etselerdi keşke.
Sayfa 298 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
İstanbul'dan birbiri ardına karanlık haberler geliyordu. Öldürülen gazeteciler, muhalif aydınlar, Ermeni ve Arap tebaa üzerinde ağırlaşan korkunç baskılar... Her şey gösteriyordu ki ülke göz göze göre bir diktaya doğru gidiyor. O zaman bu zalim Padişah niçin devrilmişti ya da devrilmesi ne işe yaramıştı ? İmparatorluk yine, Avrupa'nın hasta adamıydı, ekonomi berbat durumdaydı, ordunun büyük kısmı terhis edilmişti, işin kötüsü orduda partiye üye olanlarla olmayanlar arasında ast-üst hiyerarşisini altüst eden bir kargaşa belirmişti.
Sayfa 236 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Fuad Paşa'nın anlattıkları, döktüğü diller Padişah'ı biraz yumuşattı, o sırada zaten top sesleri de kesildi ve sahildeki orkestra amcamın bizzat bestelediği eserleri çalmaya başladı. Bu davranış hepimiz için çok hoş bir sürpriz oldu ama sanırım en çok amcamı memnun etti. Çünkü on yaşındaki oğlu Yusuf İzzeddin "Bunlar sizin besteleriniz değil mi?" diye sorunca yüzüne yayılan geniş gülümsenin saklayamadığı bir gururla "Evet evladım," cevabını verdi.
Sayfa 220 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Sonunda kurnaz saray mabeyincileri bir çözüm üretti. Padişah'ın ayakkabılarının, çizmelerinin altına ayrı bir bölüm yapıldı ve İstanbul toprağıyla dolduruldu. Böylece koskoca ülke büyük bir sorundan kurtulmuş oldu. Padişah gavur toprağına ayak basmayacaktı. Ayağının altında hep Osmanlı toprağı olacaktı. Murad'la ben bu saçmalığa sadece gülüyorduk. Nelerle uğraşıyorlardı!
Sayfa 217 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
İnsanlar iktidardayken ayrı, düştükten sonra ayrı diye düşünüyorum.
Sayfa 203 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
"Harpten nefret ederim. Kazanan olsun, kaybeden olsun her ülkenin belini kırar. Bu yüzden her şeyi mümkün olduğu kadar müzakere yoluyla çözmeye çalışırım.
Sayfa 201 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Ah be Abdülaziz
Amcam Abdülaziz'i yere yatırıp kollarına bacaklarına oturarak iki bileğini kestiler, kan kaybından ölmesini beklediler. Sonra olaya intihar süsü vermek istediler ama şahitler vardı. Ayrıca bir insan tırnak makasıyla iki bileğini ardı ardına o kadar derin nasıl kesebilir?
Sayfa 200 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Doktor'un ertesi sabah, her günküne göre köşke daha erken gitmesi ve konuşkanlığı, soruları, yaşlı kurdun dikkatinden kaçmadı. Her günkü gibi yediklerini anlatıp hangi doğal ilaçları kullandığını özetledikten sonra birden "Merak iyidir ama insanın içinde kalırsa hasta eder," dedi.
Sayfa 199 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Doktor, bugünün tarihini hiç unutmamak için hemen kayda geçirmek istedi. Ne de olsa İslam halifelerinin çocuğuna bira içirmek istediği günlere pek sık rastlanmazdı.
Sayfa 195 - İnkılap KitabeviKitabı okudu