Uzun ve sessiz günler geçirse bile kendini ne yalnız ne de avare hissediyordu; çünkü küçük dünyası hayali arkadaşlarla doluydu ve doğası gereği arı gibi çalışkandı.
Suçun tanımının düzgün yapılmadığı bir yerde keyfe keder suçlamak, bazen kaburga kemiklerini kırarak öldürünceye kadar dayak atmak, kan kusturmak, olmadık eziyetleri reva görmek kimin ahlakına uygun düşer?