SÂDE

SÂDE
@Sademuhib
İzmit
16 reader point
Joined on December 2023
Nakşibendi adabı
Bir kişi günlük virdlerini vakit namazlarının ardından yaparsa daha faziletli bir iş yapmış olur. Sabah namazından sonra yapması ise daha efdaldir. Akşamla yatsı arası rabıta vaktidir. O zaman rabıta yapılır.
Reklam
Nakşibendi adabı
Gavs- Bilvânisî hazretleri (k.s) buyurdu: "Başka şeyhlerin müridleri yanında oturduğunuz zaman onların şeyhlerini methedin. Dikkat edin, onlar da Şah-ı Hazne'ye münkir olmasınlar."
Nakşibendi adabı
Gavs-ı Bilvânisî hazretleri (k.s) buyurdu; Tasavvufa yeni giren sofiler talimat almadan hatmeye girmesinler. Hatmenin vakti ikindi namazından sonradır. Eğer işiniz varsa, yatsıdan sonra da yapmanızda bir mahsur yoktur. Namazdan evvel hatme yapmayın. Hatmeyi yaptıran ikindi/yatsı namazını kılmadan hatmeyi yaptırmasın.Çocuklar da yedi yaşından itibaren hatmeye girebilir."

Reader Follow Recommendations

See All
Nakşibendi adabı
Muhteremler! Bu yolda âdâb bozulursa mânevî nisbet/tasarruf kesilir. Bu büyüklerin yolu baştan sona âdâb, edep, kâmil mürşide teslimiyet, Resûlullah Efendimiz'e (s.a.v) ve yüce Allah'ın hakkına hukukuna riâyettir.
Kalp zikri
Gavs- Bilvânisi hazretleri (k.s) buyurdu: "Şehadet parmağı olmayan vird çekemez. Bu parmaktan geçen damar Allah Resûlü'nün risaletine şahitlik etti. Bu damar doğru kalbe gider."
Reklam
Gavs- Bilvânisi hazretleri (k.s) buyurdu: "Kalp virdini, sadât-ı kiramın isimlerini ezberlemeden çekmeyin. Şayet yapılırsa adâp dışı olur. Böyle zikir çekenin zararı kârından fazladır."
Gönlün gıdası zikridir.
Gavs- Sâni hazretleri (k.s) buyurdu: "Gönlün gıdası zikirdir. Günahlar, şeytanın gıdasıdır. Kalbini diriltmek ve beslemek isteyen kimse, yüce Allah'ın zikrine devam etmelidir. Günah işleyenler, kalplerini zayıflatıp şeytanı kuvvetlendirmiş oluyorlar. Şeytanı kuvvetli olanın dini zayıf oluyor. Onun için haramlardan uzak durmak lazımdır."
264 syf.
·
Not rated
·
Liked
O ve Ben
O ve BenNecip Fazıl Kısakürek
9/10 · 8.3k reads
222 syf.
·
Not rated
·
Liked
İnsan Allah'a ne kadar yaklaşırsa, onunla arasındaki mesafe artar buyurmuşlardır. Yani insan Allah'tan uzak olduğunu anlar. Makamı büyüdükçe Allah'ın azameti ortaya çıkar, kendi hiçliğini daha iyi anlar. Allah'tan uzak olduğu zaman kendisini büyük bir şey zanneder. Allah'a yaklaşmak da kâmil insanların irşâdı ile olur.
Reklam
Tasavvuf
Kalb-i selimden maksat, mâsiva/Allah'tan gayri her şeyin kaygısından kurtulmuş kalptir. Bu bir insanda yoksa, o kimse, başka bir şeye bağlı olmayan bir ârifin gönlünü aramalı, rızasına girmelidir.Onun için Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, "Gönül elde et ki o, haccı ekber mesabesindedir" buyurmuştur.
"Sanma ki ey hâce senden zerü sim isterler. Yevme la yenfeude kalb-i selim isterler." (Senden altın ve gümüş değil hiçbir şeyin fayda etmeyeceği günde selim bir kalp isterler.)
Tarik-i Nakşibendîyye
Şeyh Abdülhâlik-ı Gucdüvânî hazretleri şöyle buyurmuştur: "Biz tarikata giren müridin günahlarına, ahvaline bakmayız. Onların kalbine muhabbet veririz. Muhabbet-i ilâhiyye ile hakik-i imâniyyeyi sever, sevince ibadet kolay olur."
Tarik-i Nakşibendîyye
Abdurrahman Tâhî hazretleri [kuddise sırruhû] "Büyük günah işleyenler hatta daha büyük cürüm irtikap edenler bu asırda bu tarikata girebilir” buyurmuştur. Eskiden tarikata girebilmek kaza borcu (namaz ve oruç), kul hakları olmamakla mümkündü.
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.