- Mercimekkale nahiyesinin bir köyündenim oğullar.
Kürdüm sünniyim.
Allahı bilmezler birçok kimselerimizi iğfal ediyorlar.
Komünistler birçok kimsemizi iğfal ediyorlar.
Devlettir ki gidiyor.
Varto depreminden beri ailemle birlikte demir barakada oturuyorum. Adım Ömer oğlu Süleymandır. Babamın adını da söyledim ki bilesiniz. Bakın oğullar. Adamı dağda eşkiya çeviriyor. Adam eşkiyaya, adın ne diyor. Eşkiya, Ali diyor. Adam, nasıl olur diyor, çâr- ı güzinden gelme bu isimde biri eşkiyalık edebilsin. Eşkiya pişman olmuş, bırakmış adamı yoluna gitsin. Ama bir zaman sonra, ben demiş neden elime geçen adamı soymadım, eşkiyalık etmeyip bıraktım. Dönüp adamı yeniden çevirmiş, soyun kuşağını demiş. Adam, bakmış yine aynı eşkiya, kuşağından altınları çıkarırken, senin babanın adı nedir diye soruyoruz. Eşkiya Mehmet diyor, bu cevabı alınca taacüb ediyor, böyle mübarek isme sahip kişinin evladı nasıl eşkiyalık eder, harama tevessül eder diyor, eşkiya edep edip , pişman oluyor. Bırakıp gidiyor. Bir zaman sonra, ben diyor aldatıldım. Bunun parasını almam gerek, dönüp, bıraktığı adamı çeviriyor, adam görüyor ki aynı eşkiya, bu defa senin dedenin adı nedir diyor, eşkiya Ters diyor, bir ermeni adı, o zaman adam, eh, şimdi oldu diyor, senin o damarın tutmuş, alacaksın neyim varsa diyor.