Sana gelince ey dilber-i bi baham
Harabe eyledin kaşane’i âbâdı gönlümü
Nice seneler inşaası uğruna vermiştim
Her bir köşesinde nakşı du çeşm’i siyyahını çizmiştim
Elvanı simandandı duvarlardaki onca nakış
Görmemiştin sen meğer ne çileler çekmiştim
Karanlık bir geceydi, seherinden apayrıydı
Evhamlar dolup taşmıştı gönlüm biçâre kalmıştı
Mecâli gürizim yoktu, tâkatim şem’i sönmüştü
Nar’ı suznâke dönüştü gönlüm ayrı ömrüm ayrı ben ayrı
Sanma ki ey nazenin muhabbetinden pişmânım
Bin yüreğim olsa, bin ben olsam, sen uğruna kurbanım
Sefası kâfiydi bin ömre, bir anlık temâşâyı çeşm’i siyyahın
Mihnetsiz muhabbetten, çilesiz sevmekten ne hâsıl…