Baris

Zihninin zorla terk ettiği her şey, seni daha şiddetli bir şekilde kendine çeker.
İçsel duyguların hengamesi
Reklam
D.Bahçeli biz "akil insanlar" için ağzına geleni söylemiş, başka zaman olsa mahkemelik sözler... Vatan severlik sertifikasını dağıtmak, Bahçeli'ye kaldıysa vay halimize.
Ama barışı istemeyenler, gerçekten de neden istemiyorlar? Eğer onların ağzından ikna edici bir cevap alabilirsem, belki onların safına geçerim. Kim bilir, eğer bu görüş hepimize daha çok fayda sağlayacaksa...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bizim aklımız kimseden üstün değil. Benim kendi hesabıma sabıma başkasına verecek aklım yok. Benim aklım ancak bana yeter. Biz birilerine akıl vermek yerine, onların aklından geçenleri öğrenmeye gideceğiz. Devlet, tarih boyunca çok önemli bir konuda ilk defa vatandaşının görüşüne başvuruyor. Onun ne düşündüğünü öğrenmek istiyor. Biz onları can kulağıyla dinlersek eğer, sanırım onlara anlatacaklarımızdan çok daha etkili sonuçlar alırız. Tıpkı psikoloğa giden bir insan gibi... Psikolog hiçbir şey anlatmaz, sadece seni dinler.
Reklam
Bugün aptallık ve beceriksizlik günü. Saat gecenin on biri ve ben odamda oturmuş düşünüyorum. Her şey bu sabah Polina'nın beni kendi adına rulet oynamsı ile başladı.
Belkide bizi fazla kayda değer bulmuyorlardı, bundan sebep ki; artık gereksiz nezaket göstermiyorlardı.
Ancak bana hiç bir zaman meseleleri tamamen açmaz, yanlızca ihtiyacı olduğunu kadarından bahsederdi.
Tavırlarıya âdeta "senin bana karşı olan hisselerini ve bana söylediklerini nasıl da umursamadığımı görüyor musun?" der gibiydi.
Mesela ona çılgınca âşık olduğumu anlatmama izin verirdi(sözümü kesmeden ve azarlamadan konuşmama izin vermesi ne kadar kibirli olduğunun işaretiydi).
Reklam
Söyle ihtiyar, ömrümüzün sonuma kadar bu sevimsiz odada oturup; bu kara kaplı kitapları okuyacağız?
-Haydi, sevginin ve beraberliğin şerefine içelim... -İçelim. Kara düşüncelerimizi içki ile dağıtalım.
Giyisisi dua eden kadının giyisisine değiyor, ve kadının dua ederken dudaklarının arasından çıkan kesik-kesik çıkan soluğunu duyuyordu. Yüz hatları yine sınırsız bir iman duygusunu yansıtıyor, göz yaşları kızarmış yanaklarına korkuç bir suçu temizler gibi akıyor ve orada kuruyordu.
"İhtiyar tehdidin etkli olup olmadığına bakmak için; bir daha dönüp baktı."
Eğer ruhuna dair hiç bir şeye erişmemiş bir insan dünyadan feragat etmeye başlarsa hayat ağacındaki yeşil yaprakları koparıyor demektir. Geride yaralar bırakır, acılara ve mutsuzluğa sebeb olur. Sonrada bu acının hırsını herkesten alır. Bu yüzden dünyadan nefret eden rahipler ve sannyasin'ler görürsün. Onlar öfkeyle dolup taşar ve diğer herkesin cehenneme gitmesini umarlar. Kendileri cennete gitmek için düzenlemeler yaparlar ve tüm günahkarkarın cehenneme göndermekten keyif alırlar. Cehennemin tüm acılarını, kederlerini ve işkencelerini kim yaratır? Onlar, tüm dünyevî şeylerden "yoksun" kalan aynı insanlardır. Elleri dolu olan insanlara öfke dolulardır ve intikam almak isterler. Peki intikam almak için ne yapa bilirler? O elleri dolu olan, dünyevî güzelliklerden yararlanan insanlara; lanet okur , günahkar damgsı vurur ve besledikleri kin, nefret ve yaşayamadıkları zevklerin acısı bağlamında; bir sonraki hayatta öc almaya hazırlanırlar.
141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.