Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fethi Serhat

Fethi Serhat
@SandmanLamora07
Sıkı Okur
Fantastik bir ruh
Yas tutmaya kalkışma ecel beni aldı mı, Nobran ve mendebur çan bildirdi mi bir kere Bu iğrenç yeryüzünden kaçıp sığındığımı Bana koynunu açan en iğrenç böceklere: Bunları okuyunca yazanı anma derim; Çünkü öyle sonsuzca seviyorum ki seni Tatlı anılarında unutulmak isterim Acı çektirecekse sana düşünmek beni. Ah ben düştükten sonra bağrına toprakların Göz atacak olursan bu şiirlere bir gün, Söylemesin zavallı adımı dudakların. Hayatımla birlikte bırak sevgin çürüsün; Yoksa şu kurnaz dünya deşer de iniltini, Benim için yas tuttun diye hor görür seni.
Reklam
Yarım gün bile telaşsız geçirebilirse o insan mutlu biridir demektir.
İki dostun arasındaki güven dünyadaki en büyük hazinedir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"JAUFRÉ: Aşka lanet etmeyin dostlar, Odur bize sevinçlerimizi veren Neden geri almak da onun hakkı olmasın? Hiçbir zaman aşk değildir bize layık olmayan, oysa biz layık olmayız ona kimi zaman Hiçbir zaman bize ihanet etmez aşk ve biz oluruz hep, ona ihanet eden."
Nostalji, belki de kendimize söylediğimiz yalanların en büyüğüdür. Geçmişimizi, günümüzdeki algımıza uyacak şekilde süsleyip püslememizdir. Bazılarına huzur verir, kendini, köklerini hatırlatır. Korkarım bazıları, zihninde değiştirdiği bu anıları çok abartır ve bu sebeple kendini etrafındaki gerçeklere karşı felç eder. " Geçmişteki daha basit ve daha iyi dünyayı" arzuladığı halde, belki de o zaman daha basit ve daha iyi olanın errafındaki dünya değil de, kendisi olduğunu fark etmeyen kim bilir kaç kişi vardır?
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse. Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.
"Geçmişi düşündüğümde bazen üzülüyorum, bazen de içimi bir huzur kaplıyor. Ailemdeki herkesi ben defnettim, toprağa kendi ellerimle gömdüm. Elden ayaktan düştüğümde, geride tasalanacağım kimsem yok. Nasıl öleceğimi de düşündüm; sakin ve sessiz."
"İnsanların unutmaması gereken dört kural vardır: Yanlış söz söyleme, yanlış yatakta uyuma, yanlış eşikten girme, elini yanlış cebe atma."
Sonraları bunu çok fazla kafama takmadım. Böyle şeylerle kendimi korkutmamın hiçbir yararı yok diye düşündüm. Hayat bu, her şey olacağına varırdı. Derler ki: "Bir felaketten kurtulunca ardından güzel günler gelir." İkinci devrede işlerin daha iyiye gideceğini söyledim Jiazhen'a. Dişiyle ipi keserken, bana baktı ve șöyle dedi: "Parada pulda gözüm yok! Her sene sana yeni bir çift ayakkabı dikebildiğim sürece mutlu olacağım." Jiazhen'n ne demek istediğini anlamıştım: Eşim, bundan böyle bir daha ayrılmak istemiyordu. Yüzünün ne kadar yaşlanmıș olduğunu görünce içim acıdı. Jiazhen haklıydı. Bütün aile her gün bir arada olduğu sürece, paranın ne önemi vardı?
Reklam
Prione
Bir insanın șerefinin, boyutları ile alakası yoktur. Küçücük bir karınca bir insandan çok daha șerefli olabilir. Giydiğin kıyafetlerin onurla ilgisi yoktur. Bir dilenci, pekâlâ krallardan daha onurlu olabilir. Asaletin zenginlikle alakası yoktur, çölde paçavralarla gezen bir çocuk herkesten daha asil olabilir.
Çatlaklar
Bir insan iki kelimeye neleri sığdırabilir? Hiç düşündünüz mü? "Seni seviyorum" diyerek içindeki tüm bir duygu denizini kelimelere sığdırabilir mi? Ya da "Güle güle" diyerek ayrılığın acısını gizleyebilir mi? "Yağmur" tek kelimedir ama umudu anlatmaya yeter mi? Ya da "Açım" kelimesi hissedilen umutsuzluğu...
"Ve ben kendimi ışıktan bir kafesle sarmalarken, gölgeleri görmeyi göz ardı ettim."
Bunca yıllık dostluk, bunca yıllık emek, bunca yıllık sevgi bunun için miydi? Yıldızsız bir gökyüzü altında ölmemiz için miydi? Geceyi karartmış olabilirsiniz ama burada parlamaya devam eden bir yıldız daha var. Burada ölmeyi reddeden bir güneş daha var. Burada yenilmeyen ama kaybeden bir Aeterna askeri daha var. Söyleyin, söyleyin bana! Aldanıyor muyum yoksa?
Elinde iki seçenek vardı. Ya inanıp yaşayacak ya da yaşayıp inanacaktı. O, inanıp yaşamayı tercih etmişti.
Sayfa 142Kitabı okudu
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.