Şans Baş

Şans Baş
@Sansb
5 okur puanı
Mart 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Bilimsel oydaşmaya göre, büyük bir kuyrukluyıldız ya da asteroit Dünya'ya çarpıp bir radyasyon patlaması ve 100 metreden yüksek yıkıcı bir mega tsunami üretti. Radyasyon yakındaki hayvanları öldürdü ve mega tsunami Meksika körfezinin kıyı bölgelerini ortadan kaldırdı. Ne var ki ana hasar tedrici olacaktı. Büyük bir toz ve duman bulutu atmosfere yayılıp yıllarca Güneş ışığını engelleyecekti. Bitkiler fotosentez yapamadıkları için öldü ve mercan resiflerindeki algler de boyun eğip dünya çapında besin zincirini kopardı. Çarpma atmosfere sülfürikasit de saldı; bu durum asit yağmuru üretip okyanusları asitleştirdi ve deniz yaşamını yok etti. Aşağı yukarı aynı sırada çok büyük miktarda volkanik faaliyet Güney Hindistan'da 500.000 kilometrekarelik bir alanı lavla doldurup Dekkan platosunu oluşturdu, iklimi ve atmosferi değiştirdi. K-Pg olayı, uçmayan tüm dinozorları yok etmesiyle ünlüdür. 25 kg'den daha ağır dört ayaklı hayvanların neredeyse tamamının ölümünden de sorumluydu. Bir istisna timsahlardı; yiyeceksizliğe uzun süre dayanabilen soğukkanlı hayvan oldukları için hayatta kalmış olabilirler. Dinozorlar düzenli yemek yemeyi gerektiren hızlı bir metabolizmaya sahip sıcakkanlı hayvanlardı. Birçok bitki türü fotosentez yapamadığı için ölüp otçul dinozorları yiyeceksiz bıraktı; yırtıcı türler, av yokluğundan ötürü açlıktan öldü.
Sayfa 222 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Dinozorların sonu
Bilim insanlarının en iyi bildiği kitlesel yok oluş en yakın olanıdır-yaklaşık 65 milyon yıl önce. Kretase döneminin sonunda ve Paleojen döneminin başında gerçekleştiği için jeologlar buna K-Pg yok oluşu diyor. 1950'lerde bu olay için dünya dışında bir kaynak öne sürülmesine rağmen bu, Avrupa ve Kuzey Amerika'da yapılan iki keşfe kadar ciddiye alınmadı. 1980'de İtalya'da çalışan, fizikçi Luis Alvarez ve jeolog oğlu Walter Alvarez'in de içinde yer aldığı bir ekip, Kretase ve Paleojen katmanlar arasında kil bir tabaka keşfetti. Kil incelenince Dünya'da ender bulunan ama asteroitlerde yaygın olan iridyum minerali içerdiği anlaşıldı. Bu keşif, Kretase döneminin sonundaki yok oluşa bir meteor çarpmasının neden olduğunu öne süren Alvarez Hipotezi'ne yol açtı. Çarpmanın yeri hala bir sırdı; ta ki 11 yıl sonra Meksika'nın Yucatan yarımadasında yok oluş zamanına tarihlenen 170 km çapında büyük bir krater bulunana kadar.
Sayfa 221 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
Tabaka etkileşimleri
Bilim insanları biyosferin sürekli değiştiğine inanıyor. Atmosferdeki oksijen düzeyleri en az 2,7 milyar yıl önce siyanobakteri denilen mikroorganizmalar çoğalınca yükselmeye başladı. Oksijen arttıkça Dünya'yı farklı yollarla, yüzeyini aşındırarak ve yeniden biçimlendirerek, kimyasal bileşimini değiştirerek şekillendirecek daha karmaşık yaşam formları evrildi. Tedricen biyosferin öğeleri litosferin bir parçası haline geldi. Binlerce yılda ölü mercanlar sığ tropikal okyanuslarda resifler yarattı. Benzer şekilde, trilyonlarca deniz organizmasının kalsit iskeletleri okyanus tabanına düştü, fosilleşti ve kireçtaşını oluşturdu.
Sayfa 205 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşırı Koşullara Adaptasyonlar
Schimper kurak çevrelerin zorlu koşullarıyla bitkilerin nasıl başa çıktığını da inceledi. Sıcak kuru yerlerde yetişen bitkilerin "su geçişini düzenlemek için değişik düzenekler" geliştirdiklerini buldu. Bunu göstermek için sert yapraklı, boğum araları (sap boyunca yapraklar arasındaki mesafe) kısa ve yaprak yönü doğrudan Güneş ışığına paralel ya da eğimli bir bitki tipini seçti. Bu bitki tipi dünyanın çeşitli bölgelerinde, suyun kıt olduğu kurak koşullarda yetişiyordu. Schimper'in bu bitkilere verdiği ad -Yunanca skleros (sert) ve fullon (yaprak) sözcüklerinden türettiği sklerofil (sert-yapraklı)- bugün hala kullanılmaktadır. Epifitler diğer bitkilerin yüzeyinde yetişen, nemi ve besin öğelerini havadan ya da yağmurdan alan bitkiler de Schimper'i büyüledi. Güney ABD'de ve Karayip adalarında yetişen İspanyol yosunu gibi epifitleri ve Güney Amerika, Güney Asya ve Güneydoğu Asya'da benzer türleri gözlemledi. Sıcak ısılarla ve yıl boyu nemle bağlantılı olduklarını vurguladı.
Sayfa 169 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
Hayvan davranışı
Her köpek sahibi, köpeğiyle yaşadığı sevgi ve sadakat ilişkisini anlatır. Avusturyalı zoolog Konrad Lorenz, Ve İnsan Köpekle Tanıştı'da (1949) bu davranışı açıklamaya koyulur. Köpeklerin ve diğer evcil hayvanların davranışını, koşullanmayla öğrenilen davranışa karşıt olarak esasında doğuştan, "içgüdüsel faaliyet" olarak açıkladı. Lorenz bu türden içe işlemiş davranışların hayvanın tür olarak hayatta kalmasına yardımcı olduğunu öne sürdü. Örneğin, evcil bir köpeğin insan efendisine sadakati, avlanma başarısı ve güvenlik bakımından yararlı olduğu için sürü liderine sadık olan vahşi atalarının davranışından kaynaklanır.
Sayfa 116 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Reklam
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.