Recep duman
@Sapere30
Doktor/okur
Hakkari
Hakkari
19 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Ateşten Harfler
"Mezar taşıma şunu yazın: Burası, ismi suyla yazılmış birinin kalıntısıdır."
-John Keats-
Sayfa 190 - Erasmus yayınları
Tamahkar Menekşe
"Varlığın amacı, varlığın arkasındakilere özlem duymaktır." Benliğim benliğime karşı ayaklandı, varlığım kendisinden daha yüce bir varlığın isteğiyle yanıp tutuştu, hâlâ kendi özüme karşı ayaklanmış durumdayım ve benim olmayan şeylerin özlemini çekiyorum ta ki başkaldırım etkin bir güce dönüşsün, özlemim yaratıcı bir irade haline gelsin..
Sayfa 174 - Erasmus yayınları
Fırtına
"Söylediklerime inanıyorum, efendim." dedim.
Elini kaldırdı, kararlılık ve sertlik karışmış bir sesle; "İnanmak başka bir şeydir, onu uygulamak başka bir şeydir. ÇOĞUNLUK, DENİZMİŞÇESİNE KONUŞUR, ANCAK HAYATI BATAKLIKLARA BENZER. Çokları başlarını dağların doruklarının üstüne kaldırır, ama ruhları mağaraların karanlıklarında miskince kalır." Dedi..
Sayfa 147 - Erasmus yayınları
Okur Takip Önerileri
Ailem öldü ( ölen tüm mazlum halklara da atfedilebilir)
İnsanlığın kulakları onların çığlıklarından önce kapanmış olduğu için suskun bir halde öldüler.
Sayfa 136 - Erasmus yayınları
Ailem öldü
Eğer ben, yurdumun toprağında biten bir buğday başağı olsaydım aç bir çocuk beni koparır ve tanelerimle ölümün elini ruhundan uzaklaştırırdı.
Eğer ben, yurdumun bahçelerinde olgun bir meyve olsaydım aç bir kadın beni koparır, yiyecek olarak çiğnerdi.
Eğer ben, yurdumun göğünde bir kuş olsaydım aç bir beni avlar, bedenimle bedeni üzerindeki mezar gölgesini silerdi.
Sayfa 134 - Erasmus yayınları
Devler
Mürekkeple yazan, yüreğinin kanıyla yazan gibi değildir.
Can sıkıntısının doğurduğu sükût, kederin yarattığı sükût gibi değildir..
Sayfa 128 - Erasmus yayınları
Çürüyen dişler
İnsanlık topluluğunun ağzında da çürük dişler var. Hastalık onları öylesine çürütmüş ki neredeyse çene kemiğine dayanmış. Ne var ki insanlık topluluğu acılarından kurtulmak için onları çekmiyor, muayene etmek, dişlerini temizlemek ve ayaklarını ışıldayan altınla doldurmakla yetiniyor.
Sayfa 121 - Erasmus yayınları
Uyuşturucular ve neşterler
Bu başlangıç sert bir küstahlığa işaret ediyor olabilir. Ama tüm sertliğiyle küstahlık, yumuşaklığıyla ihanetten daha iyi değil midir? Küstahlık kendisini kendisiyle ortaya koyar ama ihanet başkası için biçilmiş elbiseler giyer.
Sayfa 108 - Erasmus yayınları
Ey anamın oğulları.
Bilgi ekmeği vadilerdeki taşlardan daha bolken sizin ruhlarınız açlıktan iki büklüm oluyor, yemiyorsunuz. Kalpleriniz susuzluktan büzülmüşken ve hayat pınarları evlerinizin etrafındaki su kanalları gibi akıyorken, siz niçin içmiyorsunuz?
Denizin med ve cezri var, ayın yarımlığı tamlığı var, zamanın yazı ve kışı var, ama hakikat, dönüşmez, yok olmaz, değişmez, niçin hakikatin yüzünü çirkinleştirmeye uğraşıyorsunuz?
Sayfa 86 - Erasmus yayınları
Gece
Ben; yayılmış, sakin, dalgalanan bir geceyim. Karanlığımın bir başı, derinliklerimin bir sonu yok. Ruhlar sevinçlerinin aydınlığıyla övünerek dikildiklerinde, benim ruhum da onların dertlerinin karanlığıyla yükselir.
Ben senin bir benzerinim ey gece ve ecelim gelinceye kadar da sabahım gelmeyecek!
Sayfa 80 - Erasmus yayınları
Mezar kazıcısı
-Bilgeliği kimden öğrendin, sana yaşamın sırlarını, varlığın gözlerini kim açtı?
-Ben bilge değilim. Kaldı ki bilgelik zayıf insanların vasıflarından bir vasıftır. Ben aksine güçlü bir çılgınım. Ben yürürüm, yeryüzü ayaklarımın altında çalkanır; dururum yıldızların konvoyları da benimle beraber durur. Ben insanlarla alay etmeyi şeytanlardan öğrendim, varlığın sırlarını ve yokluğu, cin krallarıyla ve gecenin devleriyle oturup kalktıktan sonra anladım.
Sayfa 62 - Erasmus yayınları
Mezar kazıcısı
-Dinin nedir?
- Allah'a inanıyor, peygamberlerini yüceltiyor, dürüstlüğü seviyorum. Ve ahirete de bir inancım var.
-Bunlar, geçmiş nesillerin düzdükleri sonra da kuşaktan kuşağa aktaranların senin dudakların arasına koyduğu sözlerdir. Çıplak olan hakikate gelince o, senin nefsinden başkasına iman etmemen, ondan başkasını yüceltmemen, onun arzularından başkasını sevmemen ve onun ebediliğinden başka bir ümidinin olmamasıdır. Başından beri insan kendisine tapar ancak onu eğilimlerinin ve ideallerinin farklılığına göre değişik isimlerle çağırır. Bazen onu Baal, bazen Jüpiter, bazen de Allah olarak adlandırır.
Sayfa 60 - Erasmus yayınları
Mezar kazıcısı
-Evli misin?
-Evet, eşim güzel bir kadındır, ona aşığım, dedim.
-Ne çok hatan, ne çok suçun var senin! Evlilik İNSANIN SÜREKLİLİĞİN KUVVETİNE ESİR OLMASIDIR! Eğer özgür olmak istiyorsan eşini boşa ve yalnız yaşa.
Sayfa 59 - Erasmus yayınları