İçimde çok büyük bir ağlamak var. Bir ağacın altında oturarak hem kendime, hem bütün insanlara hem börtü böceğe, kurda kuşa. Bin yıllık gözyaşıyla ağlamak istiyorum.
Nazan Bekiroğlu
Anne ölünce çocuk
Bahçenin en yalnız köşesinde
Elinde bir siyah çubuk
Ağzında küçük bir leke
Çocuk öldü mü güneş
Simsiyah görünür gözüne
Elinde bir ip nereye
Bilmez bağlayacağını anne
Kaçar herkesten
Durmaz bir yerde
Anne ölünce çocuk
Çocuk ölünce anne
SEZAİ KARAKOÇ
“O’nun senden başka kulları var ancak senin o’ndan başka Rabbin yok. o, sanki senden başka hiçbir kulu yokmuş gibi senin tüm işlerini üstlenir, sen ise o’na, sanki o’ndan başka bir Rabbin varmış gibi kulluk edersin.”
fahreddin razi
Bir zamanlar bir şehrin girişinde yaşlı bir adamcağız otururmuş. Onu tanımayan bir yabancı yanına gelip sormuş:
“Bu şehre ilk gelişim; burada yaşayanlar nasıl insanlardır?”
İhtiyar soruya soruyla karşılık vermiş: “Senin geldiğin yerdeki insanlar nasıldır?”
Yabancı demiş ki, “Bencil ve kötü. Zaten o yüzden buraya geldim.”
İhtiyar ise şöyle demiş, “Burada da aynı öylelerini bulacaksın!”
Bir süre sonra bir başka yabancı gelip bizim ihtiyara sormuş:
“Buraya yeni geldim, söyle bana ihtiyar burada yaşayanlar nasıl insanlardır?”
İhtiyar ona da aynı cevabı vermiş:
“Söyle bana ahbap, senin geldiğin yerdekiler nasıldır?”
Yabancı cevap vermiş:
“İyi ve misafirperverdirler. Orada çok dostum vardı ve orayı zor bırakıp geldim.”
İhtiyar şöyle demiş:
“Burada da aynı öylelerini bulacaksın.”
Az ötede develerini sulayan bir çerçi konuşmalara kulak misafiri olmuş. İkinci yabancı uzaklaşır uzaklaşmaz bizim ihtiyarın yanına gelip sitemkâr bir eda ile şöyle demiş:
“Aynı soruya nasıl olup da tamamen farklı iki cevap verebiliyorsun?”
Bizimki demiş ki:
“Çünkü herkes yüreğinde kendi dünyasını taşır. Dünyaya yönelik bakışımız, dünyanın kendisi değildir; bizim algıladığımız hâliyle dünyadır. Bir yerde mutlu olan insan her yerde mutlu olacaktır. Bir yerde mutsuz olan da her yerde mutsuz.”
Frederic Lenoir - Neşenin Gücü
Çevirmen: Atakan Altınörs, Bilge Kültür Sanat
"Acıya karşı en korunmasız olduğumuz zaman, sevdiğimiz zamandır; en çaresiz olduğumuz zaman ise, sevdiğimiz nesneyi ya da onun sevgisini yitirdiğimiz zamandır."
Sigmund Freud
Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden.
İnanırdım saadetli yolculuklara.
Adalar var zannederdim güneşli, mavi, dertsiz.
Bütün hızımla koşardım dalgalara.
O zaman beni görseydiniz.
......
Ama simdi su akşam saatinde
Son liman kendim, bu döndüğüm,
Bilmiş, bulmuş, anlamış.
Hatırımda, bir vakitler güldüğüm.
Yoluna can serdiğim o kaçış.
Pay Özdemir Asaf
Bazen kendimize, bırak dağınık kalsın, diyebilmeliyiz.
Dağınık olanın bile kendi içinde bir intizamı vardır çünkü.
Her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği, diyor şair.
Düzeltme bazı şeyleri, bırak dağınık kalsın.
Bu dağınık hâl, yeni bir nizama doğru evrilir.
#CihanÇetinkaya
Pembe uçurtmalar yolladığından beri
Sarardı tiryaki menekşeleri
Sonbaharın tozlu kafeslerinde
Sevgi turnaları yakalıyorum
Turnalar gidiyor; ben kalıyorum
Avareyim, asudeyim, yorgunum
Bilmiyorum neden sana vurgunum
Erzurum garında, banklar üstünde
Uyku tutmuyor karanlıkları
Yitik düşlerimi kovalıyorum
Gölgeler gidiyor; ben kalıyorum
📍Nurullah Genç
Güzel olan kırılgandır. Onu elde tutmak çaba ister. Yeterince özen göstermezsen elinden kayıp gider. O yüzden keder, inceliğin arkadaşıdır. İnce insanlar, narin ruhlu insanlar hüznün arkadaşlarıdır. O halde zaten narin olan o güzelliği yüreğinin üzerinde taşır, düşürmeden, kaybetmeden, özenle...
#KemalSayar