Bizim kelimemiz sevgidir, ama sözlükte nefret daha önce gelir;
elinde çiçeklerle fotoğrafçıya poz verenlerden, bu eşsiz fırsatı kaçırmamak için başını uzatanlardan, plâjda resim çektirir gibi kasılanlardan nefret et.
Bir kızakla taşıyoruz acılarımızı,
Yamaçlardan hız kazanarak iniyoruz kendi içimize,
Kurt izleri arasında bir çılgınlığın yıkıntılarına rastlıyoruz. Anmamak olmaz yazılmış güzel şiirleri,
Bağışlayan edebiyatı,
Dorukları okyanus yapan yağmuru.
814 yılında Venedik'i yöneten idarecilerin ikamet ettiği "Dukalar Sarayı” inşa edilir. Yine idareciler kenti önemli bir merkez haline getirmek amacıyla 828 yılında ilginç bir hırsızlık girişiminde bulunacaklardır. Hıristiyanlıktaki dört büyük İncil'den biri olan "Marko İncili"ni yazan Aziz Marko'nun rölikleri yani kutsal kalıntıları, gömülü olduğu İskenderiye kentinden kaçırılarak Venedik'e getirilmiştir. Söz konusu girişim, Venedik in ilerleyen yıllarda da teşebbüs edeceği farklı bölgelerdeki değerli eserlerin ülkelerine taşınması geleneğinin bir habercisidir.
Çelebi Mehmed'in torunu olan Fatih Sultan Mehmed ise İstanbul muhasarası öncesinde donanmaya ayrı bir önem verir. İstanbul'un fethi, Batı âleminin bir parçası olan Venedikte de şok etkisi yapacaktır. Venedik, İstanbul muhasarası sırasında Bizans'a yardım göndermiş, ancak bu durum şehrin 29 Mayıs 1453'te düşmesini engelleyememiştir. Şehrin yeni hâkimi olan Fatih Sultan Mehmed, bu tutumu şiddetli biçimde cezalandırma yoluna gitmiş, şehre girdikten birkaç gün kadar sonra kentteki Venediklilerin lideri konumundaki Balio Minotto'yu yakalatarak başını vurdurmuştu. Ancak mevcut durumun hassasiyetini layığı ile takdir eden Venedik meclisi, bu tutumu görmezden gelerek, İstanbul'un yeni hükümranı ile anlaşma yoluna gider. Böylelikle 18 Nisan 1454'te Osmanlı Devleti ile bir ticaret anlaşması imzalamayı başarır.