Rakı içmek gibi kitap vesselam.. Emek istiyor, hazırlık istiyor. Sarhoş etmiyor ya da ediyor ama sanki aklın en çok simdi yerinde gibi. Ya da değil top yekün kaybetmişsin gibi...
Canım hikmetler, canım albayım...
Böyle bir esere inceleme yazmak en az okuyup anlamak kadar zor. Senelerdir elime alıp, zamanının gelmesini beklemeye karar vererek geri bıraktım. Kesinlikle bir yaşanmışlık, tecrübe ve felsefe gerekiyor ziyan etmemek için. Ayni sayfayı defalarca okuduğum oldu. Her okumamda altını çizdiğim cümleler çoğaldı. Hikmetler karıştı oyunlarla gerçekler karıştı.. D
üşünceler ve söylenenler karıştı. Zaten bunu anlatıyordu Oguzcum atay..
Bundan sonra insanlarla anlaşıp anlaşamayacagimi ; "Oğuz atay okur musun? Sever misin? Anladın mı peki?" gibi soruların cevaplarına gore anlayabilirim.
-Bu dünyadan bir Oğuz Atay geçmiş. Ne büyük armağan.
Son olarak kitabın son paragrafı durumu özetleyen kısımdır. Bu ve benzeri eserlerin okuyucuları ikiye ayrılmalıdır.
*ALINTI*
- "Bana kalırsa film biraz karışıktı," dedi genç adam. " Bazı yerini anlamadım." "Canım," dedi kız, "Sonunda çocuk ölüyor işte." " Aptal," dedi delikanlı, " O kadarını biz de anladık."