Yiğit
@Sebahattn
FENERBAHÇEM
Bir Kudüs sevdalısı
öğretmen olma yolunda+ kendince fotoğrafçı
Dicle ~ İlahiyat
kudüs, 2 Ağustos
262 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
"Kibirle gurur, çok zaman aynı anlamda kullanılmalarına karşın aslında ayrı ayrı şeylerdir. Bir insan kibirli olmadan da gururlu olabilir.
Gurur daha çok bizim kendi kendimizi değerlendirmemizle ilgilidir; kibir ise başkalarına kendimizi ne şekilde satmak istediğimizle. "
'Şiirin, aşkı kapı dışarı ettiğini ilk olarak kim keşfetti acaba?"
Seven sevdiğine tabi olacak. Seven sevdiği için gerekirce serden olacak, mecnun olacak.
Seven sevdiğine konuşmasıyla, yemesiyle, hareketleriyle, her yönüyle benzemeye çalışacak.
Öyleyse bizler kendimizi bir gözden geçirelim.
Var mı bizde Muhammedî bir kalb, gönül, göz, dil...
Okur Takip Önerileri
'Eğer kendilerine önemli biri oldukları hissettirilseydi pek çok kişinin hayatı değişebilirdi.'
Mest-i râh olan müsterâh olmaz/ Müsterâh olan mest-i râh olmaz!
Yol'un yolcusu olup o yolda yürümenin meşakkatini göze alan kişi rahatını düşünmez. Onun 'rahat olma' derdi yoktur. Rahat olan, rahatını düşünen kişi ise, yol'un gereklerine katlanamaz.
"Annem ilkokul mezunudur ama hâlden anlayacak kadar da hayat okulunu okumuştur..."
"Farkındasınız değil mi? Öğretmenliğin özünü, gerçek amacını, niyetin saflığını görmek, öğrenci kimliğinin arkasındaki "insan"ı keşfetmekle başlıyor."
Öğenci sınıftaki çocukların sosyal kimliğidir; o kimliğin altında çocuk ya da genç yaşta insan vardır. Ve insan, öğrenci kimliğini aşan ve kapsayan varoluşa sahiptir.
Öğretmen, aslında her biri saklı, potansiyel bir rezerv olan öğrencilerini açığa çıkaran bir maden mühendisi olmalı...
Gülümseyiniz! Bir insanın yüzünde taşıdığı ifade, sırtında taşıdığı giysiden daha önemlidir. Gülümsemenin hiç masrafı yoktur ve insana birçok şey kazandırabilir. Bir saniye de meydana gelir ve hafızalarda uzun süre yaşayabilir...
Gülümsemeye en muhtaç olan kişi, başkalarına verecek tebessümü olmayan kimsedir.
Sevilmek için önce sevmek gerekir...
"Sevmeyenler, yaşamayanlardır. Onlar ölü ruhlardır. Her an taze hayat fışkıran tarlanın üstüne atılmış kuru kütüklerdir."
Nurettin Topçu: 40 yıl öğretmenlik yaptım, mabede nasıl girdimse sınıfa da öyle girdim...
" İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur."
Ben, yaptığın iyilikleri ilan tahtasına asmanın görgüsüzlük olduğunu söylüyorum...
Bir başkasının yüreğini, yüreğinden geçenleri yargılarken kişi bir miktar da olsa alçakgönüllülükten ve yardımseverlikten nasibini almış olmalı...