Dünyanın neresinde olursan ol acılar aynı.. 1900lerin ortalarında Çin’de geçen bir hikayeyi anlatmasına rağmen,savaş ve sefaletle ilgili kısmı sanki Anadolu’da geçiyormuş gibi bir his uyandırıyor. Bunu düşününce,toplumların acılarının bir noktada ne kadar benzerlik gösterdiğini anlamış oluyorsunuz bu kitapla birlikte.
Başlarda çok kızdığınız ve nefret ettiğiniz Fugui’ye,bir süre sonra acımaya başlıyorsunuz. Tüm ailesini kaybetmiş ve sonunda bir öküz ve bir dönüm arazisiyle halen hayata tutunmaya çalışan Fugui’nin öyküsü,gerçekten sürükleyici ve hüzünlüydü.