Mutluluk iyi bir koruyucu ruhtur ya da iyi bir yönetici ilkedir. O halde ne yapıyorsun ey hayalgücüm? Tanrılar adına geldiğin gibi uzaklaş buradan. Çünkü sana ihtiyaç duymuyorum.
Konuşurken ağzından çıkan sözlere ve her hareketinin doğuracağı sonuçlara dikkat et. İkincisinde, hangi amacı taşıdığını baştan gör; ilkindeyse sözlerinin ne anlama geldiğini bil.
Bu yüzden hayatın en kısası da en uzunu da aynı kapıya çıkar. Çünkü şimdiki zaman herkes için aynıdır, bu yüzden geçmiş zaman da aynıdır ve yitip giden sadece bir andır.
Ruhum! Kendini onurlandıracağın zaman gelip geçiyor. Çünkü herkesin tek bir yaşamı vardır ve seninki hemen hemen tamamlandı; kendine saygı duyan biri değil, diğer insanların ruhlarında kendi mutluluğunu arayan birisin.
Bilgiyi samimiyetle seven kişilere saygı göstermeyi, böyle olmayanları kınamamayı, toplum içinde cana yakın olmayı, insanlarla iletişim kurma isteği kalmamış biri gibi görünmemeyi öğrendim.
Gücendiğim ya da gücendirdiğim insanlara karşı, onlar yeniden barışmak istediklerinde sakinleşmeyi ve onları kolaylıkla affetmeye hazır olmayı öğrendim.
Annemden Tanrı korkusunu ve cömertliği, yalnızca zarar vermekten kaçınmayı değil, böyle bir şeyi aklıma bile getirmemeye özen göstermeyi, basit bir yaşam sürmeyi ve dengin birine özgü alışkanlıklardan mümkün olduğunca uzak durmayı öğrendim.