Sefe Demirel

Sefe Demirel
@SefeDemirel
En kof ceviz bile kırılmak ister. Olgun yemişler tutunamaz ağaca. Öyleyse kabuğum kırılacak diye hayıflanmamalıdır insan. Toprağa düşmemek için çırpınmamalıdır meyve. Düşün! bir şeyin geldiği yere dönmesi kadar Sevindirici ne olabilir? Tohumun ağaca, ağacın tohuma dönüşümünden başka bir şey değildir hayat. Yani ölüm... Fakat insanlar ölüyü kefenledikleri gibi ölümü de kefenlemişlerdir ve kefenlenen her şey öldürücüdür. İnsana düşen tüm libaslarından soyunup öylece seyretmektir ölümü. Yani hayatı...Herkesin ağzında gevelediği; "ya öl ya ol" diye bir söz vardır. Oysa Kimse bilmez olmakla ölmenin aynı şey olduğunu. Ölümle savaşmak öldürür hayatı. Çünkü bu hayatla savaşmak demektir. İşte gerçek ölüm budur. Bu hakikati anlamayan kimse, yaşamı ölümle, ölümü de yaşamla kirletir Böylece bulandırır suyu ve su içilmez hale gelir. Tolstoy
Reklam
11.11.22
Beni ben yapan yegane şey benden olmayandır.
Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir 1984/George Orwell

Reader Follow Recommendations

See All
Baktığım Yol
Güneşe koşmak için ayağım varmış Filiz ekmek için kolum En güzel çiçekleri koklamaya burnum Gülmek icin dişim Görmek için yolum varmış. Uzun yoluma bakıp kalkmamışım. Yol azalır düşünmemişim. Özlerim ama ölmem görmemişim. Duymamışım yolun sonundaki "Koş gel yol biter!" diyen sesleri Ağlamışım geceler boyu yola bakıp En güzel satırlarımı Karanlıkta yazmışım. Mürekkebim biter izsiz kalırım düşünmemişim Bakmışım uzun yola ağlamışım. Şansım dönmüş Almış bir tren götürmüş yolun sonuna. Gelmişim gerçek dünyaya. Görmüşüm, sormuşum kendime Ben ne yapmışım? O yol yürürsem de bitermiş. Neden bunca yıl bekleyip Yolun sonuna seslenip ağlamışım? Ben kendime ne yapmışım? S.Feel 31.05.2020/00:45
Anlam Ormanlarinda Gezi Icin Rehber (Adonis) *nedir yol? toprak adındaki kağıda yazılı gezginlik manifestosu. * nedir ağaç? dalgaları hava olan yeşil göl. * nedir hava? bir ruh
Reklam
Aşk iyi güzel de, dostluk çok daha yüce bir şey. Doğrusunu isterseniz, bence bu dünyada vefalı bir dost kadar soylu ve az bulunan bir şey yoktur. -Oscar Wilde
Dilan Dolaz
Dilan Dolaz
Kalbim bir sonbahar yaprağı İlkbaharda halen kaybolmamış bir küçük yaprak Toprağın kabul etmediği, rüzgarın fazlaca sahiplendiği... Yaz gelecek ve kalbim yeniden canlanmak için nefes alacak. Hangi nefes yeniden diriltir bilmem, sararmış bir yaprağı. Hangi kudretli yağmur can verir. Bir yaprak misali dolandım mevsimlerde Her mevsim başı dualar
Ben size ne yaptım Çağrı mı, armağan mı, ceza mı Ne vardı böyle karşıma geçecek Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek Artık olan oldu Gitmeniz gitmeseniz bir Ben de düş kursam da kurmasam da Aklıma yüzünüz gelecektir Ben size ne yaptım,  Ne kötülüğüm dokundu size İnanın - hoş niçin
İki şehri var gecenin, biri gözümde tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur  gibi çöken siste, bana bu uykusuz şehri niye bıraktın, göze alamadığım bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,  gece değil istediğin hayli karanlık bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak  hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;  gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,  ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir,  öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak,  sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim:  Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,  biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,  bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,  gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa şiir niye? (Haydar Ergülen)
Anneme (13 Mayıs 2018/ Anneler Günü)
Bir anne düşünün çocuklarının geleceği için versin bütün hayat mücadelesini. Televizyonu kapatıp her gece 5 cocuguna kitap okutup etüt yaptırsın. Hasta olanı sabah erken sırtında hastaneye götürsün hastaneye gitmek bir eğlenceymiş gibi götürsün hem de hastaneye giden döndüğünde kahramanıyla gün boyu nasil eğlendiğini anlatsın. Bir anne düşünün pazar günleri okul hazırlığı için gün boyu yorulup pazar akşamları hasta yatsın ve beş çocuğunun hepsi üzerine birer battaniye örtsün uyanırken beni çıkarın yandım deyip gülsün ve iyileşsin. Bir anne düşünün çocuklarını sahafa götürsün çözülmüş soru kitaplarini alıp eve gelip silsin. Düşünün gece boyu yaptığınız ödevi unutunca evde siz hiç aramadan arkanızdan okula getirsin. Bir anne düşünün bayramdan bir ay önce kızlarına kazak örmeye baslasin ve bayram gecesi uyumasin sonuncunun kazağını da bitirsin. Bir anne düşünün okul yakaliklarını dantelden örsün her yıl. Size özenle bakıldığını arkanizda cok güçlü o gücü herkes görsün ve imrensin. Bir anne düşünün hayatinizdaki tüm güzel şeylerin mimarı olsun. Bir anne düşünün kendinden çok beş çocuğunu sevsin. Aynı hayat felseyesiyle torunlarının da kahramanı olsun. Bir anne düşünün o zor günlerde 5 güzel çocuk büyütsün. 5 mutlu cocuk.
Reklam
Babama (5 Mayıs/ 60. Yaş günü)
Bir baba düşünün eve hergün türkülerle girsin. Orhan Gencebay' ın yüzlerce şarkısı her sabah her akşam evinizin rutin sesi olsun komşularınız evinizden gelen güzel sesi sorsun. Size her zaman hayat enerjisiyle ışık olsun. Hayatta her zaman gülmenizin sebebi olsun. Hastayken kalp krizi geçirdikten sonra bile "Babam ben çok iyiyim ölmek yok
Ruhumun iniltilerine uyaniyorum Kahkahalar atarken bile inliyor Sessizce başını okşuyorum sussun diye Bazen sessizce nolur sus diyorum Bazen haykırarak bazen sinirden ağlayarak. Dinlemiyor beni hiç susmuyor Tahtaya yazıyorum ismini Yanina 10 carpi koyuyorum Birazdan hoca gelecek Isminin yanındaki çarpılari Görünce Sövecek ona. Belki de
Dostu yalan söylerse inanmaz insan Dostu vazgeçmişse inanmaz Arkasından iş cevirmisse görse inanmaz Gözlerini kapatır kabullenmez Bu zalim dünyada herkes kötü olabilir Ama dostu kötülük yapmaz, yapamaz Çünkü inanmıştır bağlanmıştır Sıkısıkıya Herşeyi dostuna emanettir Kahkahaları gözyaşları geçmişi geleceği Bunlardan vazgeçmek zor gelir
Yalnızlık alıp karşına kendini, Öteki kendilerinle konuşmaktır. Bakışmaktır, öteki kendilerinle; dövüşmektir. Kimi zaman da öldürmektir İçlerinden sana en çok benzeyeni Benzemiyor diye, Yalnızlık öldürmektir. Bir yanın kurtulmuşken kendinden ve bir yanın yeni haberler getiriyorken dünden bugünden, yalnızlık susturmaktır kendi sesinle kendini (Hasan Ali Toptaş)
Bugün Yaşayacağım Her şeyi Ben Seçeceğim Ya kızacağım yağmura etrafı ıslatıyor diye,  Ya da seveceğim onu çiçeklerimi suladığı için.    Ya sıkılacağım param yok diye,  Ya da harcamalarımı planlayıp, müsriflikten uzak kalmaya çalışacağım.   Ya sızlanacağım bozulan sağlığıma,  Ya da hayatta olmayı kutlayacağım.  Ya içli içli sitem
Böyleymiş napalım Başka çocuklar uçurtsun ucurtmamizi Biz göğe bakalım ip elimizde olmasa da O bizim uçurtmamiz Onun kemiklerini biz seçtik biz yakıştırdık ona renklerini Onu semada havalandiran kuyruğu biz dengeledik Zevk bizim Denge bizim uçurtma bizim aslında Kendini bırakıp gökyüzünden salınan bize göz kırpan ucurtma bizim. Napalim böyleymiş uçurtmayı kimin ucurtma yaptığı önemli değilmiş Kimin elindeyse uçurtmanın ipi yarışın sonunda onun yanina inermiş Bilmezmiş ucurtma emeği Hatırlamazmış onu poşet ve tahtadan semaya salan elleri Dengesi için düşmesin diye ter döken çocukları (7 Aralık 2017 S.feel)