“ Keşke kadın , erkek, Doğu, Batı, Hristiyan, Müslüman, Türk , Kürt olmadan önce insan olsaydık küçük kızım. O zaman dünya farklı dönerdi belki. Kim bilir?!”
||FELİSYA||
Herkese merhabalar Bugün ilk gerçek dedektif öyküsü kabul edilen bir kitapla geldim. Kısaca bahsedecek olursam ilk sayfaları biraz karmaşık gelsede cinayet haberi duyulduktan sonra olaylar daha akıcı hale geldi diyebilirim. Oratada saçları derisini kafatasından ayıracak şekilde hırsla yolunmuş, kafası kopmuş, vücudu dehşet yaralar içinde bir kadın ve kendisi gibi cinayete kurban gitmiş, cesedi şömine bacasına sıkıştırılmış kızı var. Gece yarısı işlenen cinayette sesleri duyan herkes farklı yorumlar yaptığı için de suçluyu bulmak biraz zorlaşıyor. Ama ana karakterimizin akıllı analiz ve çözümlemeleriyle bir noktadan sonra her şey çorap söküğü gibi geliyor. Cinayetin sonu beni pek tatmin etmese de katili öğrenince şaşıracağınıza eminim.
Gelelim kitabın ikinci bölümüne. Bu kısımda ise engizisyon mahkemeleri ve cezalandırılan mahkumların içinde bulunduğu psikolojiyi hissetmemek elde değil. Betimlemeler gerçekten güzel ve gerçekçiydi. Okurken gerilmedim desem yalan olur.