Where Was I

Ortalamaya dönüş ilkesi
Bu ilke ilk olarak 19. yüzyılda, bir İngiliz beyefendisi olan bilimci Sör Francis Galton tarafından ortaya atıldı. Söylediği basit olarak şudur: bir ortalama değer çevresinde kümelenmiş tümüyle rastgele olaylar serisinde bir olağanüstü olayı, büyük olasılıkla, (kura sonucu) sıradan bir olay izler.
Reklam
Sonsuz limitle ilgili soruyu yanıtlamanın 10'uncu kattaki veya 20'nci kattaki kesrin değerini hesaplamaktan kolay olması şaşırtıcıdır. Bunun sırrı, sonsuz kesrin en yukarıdaki satırına bakıp "1 bölü (duraksama) 1 artı bir şey" diyerek düşünmekten geçiyor. Şimdi "Bu bir şey nedir?" diye sorarız. Genelde yanıt 'korkunç bir şey'dir. Ancak sonsuz limitte ve sadece sonsuz limitte, yanıt kolaydır.
Ve son...
Gözbebeğim, biricik yavrum, meleğim benim!
Sayfa 156Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Salt sizin için yaşıyordum. Çalışmalarım, müsvedde kağıtları temize çekmelerim, gezip tozmalarım, düşüncelerimi dostça mektuplar şeklinde kağıda dökmelerim, salt yanımda ve karşımda olduğunuz içindi. Bundan haberiniz yoktu belki de ama durum aynen böyleydi işte!
Sayfa 155Kitabı okudu
Siz bundan, belki şey... ne ki boşuna artık.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Sizin bana yaptıklarınızın karşılığının parayla ödenemeyeceğini söyleyince de bunun çok saçma bir düşünce olduğu yanıtını verdi. Birer romanmış bunların hepsi; daha çok gençmişim, fazla şiir okuyormuşum. Genç kızları mahvedermiş romanlar.
Sayfa 142Kitabı okudu
Canımın sıkılmaması için bana kitap gönderecektiniz. Göndermeyin canım! Kitap dediğiniz de neymiş zaten? İnsanlardan söz eden bir sürü hayalden başka bir şey değil. Romanlar da öyle; avare kimselerin gönülleri hoş olsun diye uydurulmuş bir yığın palavra ve saçma...
Ah, dostum! Bulaşıcı bir hastalıktır felaket, bahtsız ve yoksul insanlar, hastalıklarını geçirmemek için birbirlerinden kaçınmalıdır.
İnsan ne diye, "Kimi zaman sıkıntı içindedir, çay içmiyor falan..." gibi yazılar yazıyor bir başkası hakkında? Sanki şart mı herkesin çay içmesi? Başkalarının lokmalarını sayarak ne çiğniyor diye ağzının içine bakıyor muyum ben?
Takip ettiğim okurlara...
Tadına doyum olmayan nefis eserler! Birer harika hepsi, birer çiçek, koparıp koparıp demet yap her sayfasından; çok kibar, hoş ve tatlı dilli bir adam Ratazyayev. Onun yanında neyim ki ben?.. Kocaman bir hiç... Aynı zamanda büyük bir ünü de var. Peki, benim?.. ha var ha yokum. Yine de eksik olmasın, beni sever.
Reklam
Bana bu son sözlerini öyle acıklı bir sesle ve uzata uzata söylemişti ki neredeyse ağlayacaktı kitapların pahalı oluşlarına.
Şundan ki: Koruma ve yardım beklemekte yerden göğe kadar hakkınız olduğu kimselerden ihanet ve aşağılama gördünüz.
Ah, Varenka, Varenka!.. Asla kedere kaptırmayın kendinizi. Gözyaşının hiç yararı yok; kendi üzerimde denedim bunu.
Memuriyette gösterdiği olağanüstü çabaya uygun bir şekilde terfi ettirilmiş olsaydı müsteşarlık özel kaleminde falan çalışıyor olabilirdi, ama onun bunca çabanın sonunda hak ettiği şey -dairedeki nüktedan arkadaşlarının anlatımıyla- sırtında ur, kıçında basur olmuştu.
Sayfa 147
240 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.