Sema Yıldırım Oğuz

174 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Rex Fortescue ismindeki bir işadamının zehirlenerek öldürülmesiyle başlıyor kitap. Akabinde işlenen diğer cinayetlerle olay daha da karmaşıklaşıyor. Beklentim de bu doğrultuda yükselmişti fakat kitabın sonu hayal kırıklığıydı. Herhangi bir delil olmadan tahmin üzere çözülmüş oldu cinayet. Son sahnesiyle bu eksik kapatılmak istenmiş ancak doyurucu bir son değildi bence. Katilin suçuyla yüzleşmesi ve yakalanma anı, gibi önemli detayların hiçbiri yoktu. Kitaptaki karakterlerin her birinin hikâyesi yarım kalmış gibi geldi. Sanırım Agatha Christie kitabın sonlarına doğru ilham perisini kaybetmiş olmalı diye düşünüyorum :)
Porsuk Ağacı Cinayeti
Porsuk Ağacı CinayetiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20062,551 okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Genel olarak Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın mizahi üslubunu oldukça beğeniyorum. Diğer eserlerinde olduğu gibi bunda da Yeşilçam filmi izliyormuşum hissiyatını yoğun bir şekilde verdi. Ama kitapla ilgili ön bilgi edinmemiş olsaydım bile, bunun Hüseyin Rahmi'nin ilk kitabı olduğunu anlardım. Çünkü diğer kitaplarındaki o ustalığı burada hissedemedim. Eğer Hüseyin Rahmi kitaplarını okumak istiyorsanız bu kitabı başlangıç olarak düşünebilirsiniz. O koşulda beğenme ihtimaliniz daha yüksek. Kitabın konusuna gelirsek Alafranga özentisi Şöhret Bey yanlış yönlendirmeler eşliğinde kendini bir yığın gülünç olaylar silsilesi içerisinde bulur. Bununla birlikte Şöhret bey olayları muhakeme edebilecek zekadan da yoksun bir karakterdir. Ayrıca kitabın başından sonuna kadar karakterde kişisel bir gelişim olmasını bekledim. Ne yazık ki olmadı.
Şık
ŞıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Ren Kitap · 20173,151 okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Okuduğum en güzel kitaplardandı. Başta isimleri öğrenmekte güçlük çektim. Fakat ilerleyen sayfalarda hepsi yerine oturdu. Kitaptaki karakterlerle ilgili şunu söylemeliyim ki; bir bölümde sevdiğim karakterden, sonraki bölümlerde nefret ettim. Bir bölümde kızarken diğer bölüm ise acıdım. Sanırım kitabı en çok da bu yüzden sevdim. Konusu hakkında fazla bir şey söylemeyecegim. Oldukça uzun hakkından gelebileceğime inanmıyorum çünkü. Okuyup görün lütfen. Tavsiyemdir okumayanlara.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 201842,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
304 syf.
·
Puan vermedi
Bir Akşamdı
Peyami Safa üslubuyla, tarzıyla ve oluşturduğu kurguyla ilgimi çeken bir yazar olmuştur. Dili her ne kadar, ağır ve ağdalı olsa da, okurken akıp giden bir yazar. Yaşamak arzusuyla tutuşan bir genç kızın peşpeşe yapmış olduğu hataları, ihtirasları, öfke krizleri, ustalıkla yansıtılmış.. Sevmediği annesine benzeyisi.. Ve sonlara doğru bunu kabul edişi. (burası Bihter karakterini hatırlattı) Kitabı okurken kendinizi baş karaktere kızıp onu yönlendirmeye çalışırken buluyorsunuz.. Peyami Safa'nin satır aralarında kendini hatırlatışı benim ayrıca hoşuma gitti.. Son olarak finalde
Bir Akşamdı
Bir Akşamdı
kitabın kahramanları arasindaki hesaplaşma dikkatimi çeken bölümlerdendi. Spoiler: Meliha evlerine gelen uzaktan akrabalarıyla kaçar ve ardında bıraktığı hasta babası onun hasretiyle iyice kötüleşir. Acılar içinde ölür. Kaçtığı insanın gün gün gerçek yüzünü gören Meliha, daha büyük hatalarla hayatını iyice çıkmaza sokar.
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20201,845 okunma
460 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Cahit Zarifoğlu'nun, okuyuculardan gelen şiir, hikaye ve deneme içeren mektuplara cevap niteliğinde kendi görüşlerini Mavera dergisinde "Okuyucularla" ismi altında yayınlaması ve daha sonra bunların toplanması ile meydana geliyor kitap. Kimi yerlerde at bunları, yak bunları derken, kimi yerlerde ise nükteli bir dille eleştiriyor gönderilenleri. Şiirlerini çok beğendiğim Nurullah Genç'e yazmış olduğu cevapları ise hayretle okudum. Ama yine de diyorum ki Zarifoğlu haklıdır. Edebiyata ve yazmaya meyilli olan arkadaşların içinden kendilerine ait notlar çıkarabileceği bir eser olduğunu düşünüyorum. Bunun için elbette ki Zarifoğlu'nun kalemini, tarzını da sevmek lazım. Son olarak, Cahit Zarifoğlu ömrünün son demlerinde gelen bir teklif üzerine Kadın ve Aile dergisinde yine okuyucuların mektuplarını cevaplandırdığı bir bölüm olan "İlk adımlar"a başlıyor. Başladığının ikinci ayında rahatsızlanıyor ve hastaneye kaldırılıyor. O durumda bile görevini yerine getirmekten geri kalmıyor ve yine hastane odasında yazdıklarını teslim ederken, "Bunları bu sayıda yayınlayalım Ahmet, ömrümüz yeterse devam ederiz,etmezse ne yapalım?" deyişi yüreğimi en acıtan yerdi. Ömrü yetmedi... Ve diğerleri gibi ardında büyük bir boşluk bırakarak gitti Zarif adam. Mekanı cennet olsun.
Okuyucularla
OkuyucularlaCahit Zarifoğlu · Beyan Yayıncılık · 2009140 okunma
Reklam