Hepsi bu... karaltılarla yaşaya yaşaya kendim de, düşüncelerim de,hissettiklerim de, kimliğim de bir karaltıya döndüm. Hiç olmadığım o normal varlığa duyduğum sancılı özlem, varlığımın özüne sızdı. Ama hepsi bu, sadece budur hissettiğim....
Hiç düşündün mü senin bana,benim sana nasıl da görünmez olduğumuzu? Hiç düşündün mü ne kadar cahiliyiz birbirimizin? Birbirimizi görmeden görüyoruz birbirimizi. Birbirimizi duyuyor ve sadece kendi içimizdeki sese kulak veriyoruz....
Yüzü hala gözümün önünde. Kendini başka bir dünyaya dahil etmek istercesine karanlığa diktiği o sabit yüzü. Sanki bir işkence hücresine kapatılmıştık. Hem de hala birbirine aşık, ama birbirine karşı duvarları zincirlenmiş, sonsuza dek birbirini görüp, yine sonsuza dek birbirine dokunamayacak bir çift gibi.
Bir kalp, böylesine aşağılık bir vücut içerisinde yıllarca kriz geçirmeden atabiliyorsa bu tek bir şeyi gösterir. O kalbin aslında ne kadar korkak olduğu. Bu durumda yapılacak şey çok basittir. Kalbi cesaretlendirmek...
Hakikat ;ne parayla satın alınabilecek ne de liyakat olmadan aktarılabilecek bir şeydir. İnsanın gözlerinden "samimiyet" ışıyana dek," aradığı" yanıbaşında dahi olsa, ona ulaşamaz ve Hakikat ona kendini açmaz. Bu bakış açığa çıkmadan insan dünyayı dolaşsa ve tüm kazancını bu yolda harcasa dahi, O'nu bulamaz. Çünkü mesele dışarıda değil, bizzat kendi gözlerinin ardındakindedir. Arayışında samimi olana ve emek verene ise " o el "nerede olursa olsun, ulaşır. Çünkü bu yol fiziksel mesafelerle değil; içsel yakınlık, samimiyet ve emekle ilgilidir....
Tek gerçek yolculuk,tek gençlik pınarı,yeni manzaralara gitmek değil,başka gözlere sahip olmak,evreni bir başkasının gözünden,başka yüz kişinin gözünden görmek,onların her birinin olduğu,her birinin gördüğü yüz evreni görmektir.
Kendini geliştireceğin yolda önünde duran tek ve gerçek olan en büyük düşman sensin, başarısızlığının arkasındaki tek neden sen. Sana, senin dışında, nesnel sayabileceğin, iradenden bağımsız görünen karşıt koşulları tamamen senin yarattığın şeyler olduğunu anlayıncaya kadar çok çaba göstermelisin ve yıllarca sürecek öz gözlemleme yapmalısın. Karşına çıkan engeller, daima senin oluşunun en karanlık kısımlarından yükselen bir ıstırap ezgisinin gerçeğe dönüşmesidir.
Sevgi bağımlı olmaz..
Sevmek ve özgür olmak aynı şeydir. Bir gün yapıt değil sanatçı olduğunu; düşlenen değil düşleyen olduğunu;yaratılan değil yaratan olduğunu ve her şeyin senin hizmetine verildiğini anlayacaksın.
İşte o zaman bir daha asla bağımlı olmayacaksın!...
Dünya, sen böyle olduğun için böyledir,
Dünya böyle olduğu için sen böyle değilsin.