Semra Çandır

Semra Çandır
@Semracandir
Beşinci Dağ
Beşinci DağPaulo Coelho
7.7/10 · 2,042 reads
Reklam
Ötekisi de mümkün,,,,
"Şimdi anlamaya başlıyordum: bizler karşılaştığımız her kişiye bir şey verirdik ama ne vereceğimizi sadece kendimiz kararlaştırırdık. Sözlerimiz , eylemlerimiz, ancak sürdürmeyi umut ettiğimiz yaşamın sahnesini oluşturmaya yönelikti." Bizimkisi vermek değil almak,,, Yaptığımız sana değil hep bana hep bana,,, Bu kabullenmekten öte dayatma,,, Ancak bunun aksine anlamadığımız, onaylanmadığımız ve kabullenmediğimiz ama yargılamadığımız bir yaşam biçimi de mümkün, o yaşamda 'ben'den uzaklaşıp 'biz ve/ya sen' olabilmenin hafifliği ve rahatlığını yaşamak da,,, işte sayfalardayım ,,,
10/10 puan verdi
·
Liked
Fabrika Ayarları
"... Acımasız bir tüketim çağının ortasındayız. Evlilikler de böyle tüketiliyor. Yemeklerin bile ismi fastfood olmuş yani hızlıca tüketiliyor. ... Tabi bu tüketim kültürünü beslemek için artık 3D filmler çekiliyor, sinemalar doluyor taşıyor. YouTube Netflix ti iletişim araçlarıydı derken kitap sanki bunların içinde biraz yalnız kaldı. Mütevazı, garip ..." gibi tespitleri ve "Kitabı değerli kılan şeyin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Neden kitaptan vazgeçmemeliyiz ve neden kitabımız hep başucumuzda durmalı?" gibi cana dokunan soruları ile yavaşlamak ve yer yer duraksamak zorunda kaldığımız şu günlerde kitap olsun dostumuz, okumak olsun öğrenmek bilmek olsun fenerimiz... Fabrika ayarlarıma döndüren sohbetinize sağlık...
Hayati İnanç
Hayati İnanç
Bekir Develi
Bekir Develi
Fabrika Ayarı
Fabrika AyarıHayati İnanç · Profil Yayıncılık · 20208.1k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
Fabrika Ayarı
Fabrika AyarıHayati İnanç
9.1/10 · 8.1k reads
"Litos bir duygu... Kin tutmanın süreğen nefretinin ya da üzüntünün eylemsizliğinin aksine litos aktif bir duygudur. Litos insanın kendi sefaletini görmesi ile hissettiği anı azaptır. ... Listostan gözü dönen ise ona eziyet eden kişiyi cezalandırmaya o kadar odaklanır ki kendi durumunu kötüleştirmek çok daha önemsiz görünür." Şu günlere dair bu bilgi de şurada dursun...
Reklam
" ... O yıllarda dizlerinde yürümesine engel olacak kadar şiddetli kireçlenmelerden şikayetçiydi. Nihayet partiye istifasını yazılı olarak verme kararını aldığında, içini çocukluğundaki terk edilmişliğiyle bağlantılı şiddetli korkular sarmıştı. 'İstifa mektubunu' postaya verdikten üç saat sonra tüm ağrıları sona ermişti. Bu da ona, çocukluğundaki durumu sürdürmemeyi ve ona geçmişte bir güvenlik yanılsaması veren ama onu sınırlamaya başlayan bağımlılığı yenmeyi başardığını gösteriyordu. "
168 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Bilmek Seni Özgür Kılacak
Bilmek Seni Özgür KılacakAlice Miller
8.1/10 · 427 reads
Duyguların Kavanozu
"Çileği saklamak için reçel yaparız." dese. "Salatalığı saklamak için turşu yaparız." dese. Yaşadıklarımızı saklamak için de kurmacaya başvurduğumuzu söylese! Bir duyguyu saklamanın, yaşatmanın en iyi yolunun onu bir öykünün ya da bir romanın içine yerleştirmek olduğunu söylese. #doğumlekesigibibirgülümseme #barışbıçakçı
Reklam
·
Not rated
Susuzluğumuz
Haftasonu izlediğim bir dizide arkadaşına destek için şu sözleri sarf ediyordu bir karakter: "Daima limonata standının arkasında olmanın şöyle bir yanı var: kendinin de susadığını unutabiliyorsun. Başkasının da sana içecek birşey koyabileceğini unutuyorsun." Kottler'e göre bazen erken dönem kayıpları, bazen bakım veren rolü ile geçen bir çocukluk döneminin ardından doğal bir tercih olarak bu role bürünmek, bazen daha fazla güç ve kontrol sahibi olma isteği, bazense 'doyurulmamış narsist tanınma ve onaylanma ihtiyacı', bizi insanlara yardım edebileceğimiz ve dünyayı kurtaracağımız yanılgısına düşürür. Bu da bizi standın ardından sürekli limonata sunan biri (susuzluğa birebir bir psikolog) haline getirebilir. Sebep her ne olursa olsun, bu bizlerin de susadığı gerçeğini değiştirmez. Bazen talep ettiğimiz bazen bildiğimiz bazen beklemediğimiz elden gelen bazense reddetmek istediğimiz o suya ihtiyacımız olabilir. Gündem bu halde iken Kottler'in "Terapist Olmak Üzerine" kitabının su niyetine birçoğumuzun susuzluğuna iyi geleceğini düşünüyorum. Su gibi aziz olalım. #terapistolmaküzerine #jeffreykottler
Terapist Olmak Üzerine
Terapist Olmak ÜzerineJeffrey A. Kottler · Pegasus Yayınları · 2017191 okunma
·
Not rated
Değişmem demeyin, değişim bir nefes uzakta !
Genç Werther’in Acıları, Goethe tarafından 1774 yılında tam iki haftada yazılmış ve yazıldığı gibi kısa sürede büyük kitleler tarafından rağbet görmüş bir kitaptır. Bu kitabı birçoklarından farklı kılan ise okuyucularının kendilerini kitaptaki ana karakter olan Werther ile özdeşleştirmiş olmalarıdır. Başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde birçok genç erkek kitaptaki karakterden etkilenmiş ve hatta ortalığı mavi ceket ve sarı pantolon giyen gençler sarmıştır. Ancak bunlardan yaklaşık 270'i sarı pantolon ve lacivert ceketleri içerisinde, tıpkı kitaptaki ana karakter gibi beylik tabancaları ile intihar etmiş ve onun gibi çektikleri ızdıraba son vermişlerdir. _______ Her anın bir değişim olduğu ve o anın bir parçası olarak bizlerin de bu kaçınılmaz değişimin içerisinde değiştiğimiz gerçeği var iken değişmeyecek, etkilenmeyecek olduğunu düşünmek, doğrularının kalıcı olduğuna inanmak, bu doğrultuda kendinden emin olmak sanırım hayalden öteye geçemiyor. Tenimize değen bir rüzgardan sonra dahi artık o eski biz değil, hiçbir şey eskisi gibi değil iken nasıl olur da okuduğumuz bir kaç kelime, iki cümle, bir satırın karşısında aynı kalabileceğimize inanabiliriz ki? Şayet inanıyor isek bu değişime bir direnç değişmeye karşı bir savunma olur ki bu yolun sonu terapi odasına çıkar
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Cumhuriyet Yayınları · 1999121.4k okunma
" İki hafta önce bana ayın tepsi gibi yuvarlak olduğunu, geçen hafta hilal bugün ise ilk dördün biçiminde olduğunu söyledin. Hangisi doğru? Hepsi,,, Yani hakikat tektir, bu doğru ama hakikatin görünümleri farklılık arz edebilir. Sen sadece hakikatin sendeki görüntüsünü söyleyebilirsin. "
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.