Bahçede kuru bir ağaç vardı. Fırsat buldukça oraya tırmandığımı ve tehditlere kulak asmadan teneffüs sonuna kadar daldan dala atladığımı gören muallim bir gün, “Bu çocuk insan değil, çalıkuşu!” diye bağırmıştı. İşte o günden sonra adım unutulmuş ve herkes beni “Çalıkuşu” diye çağırmaya başlamıştı.
İLK GÖZAĞRIM…
Ortaokul yıllarında, dünyanın en özel insanından alınmış en güzel ışık kapım, ve de sonucu öğretmenliğe açılan bir yol..
…
Herkesin dünyasına farklı ışıklar yayacak bir Reşat Nuri kitabı. Çalıkuşu Feridenin çocukluğu ve afacanlığıyla başlayan serüvenine , Bir anlık öfke ile kendisini de Kamran ı da yakan gözü kara muallimimizle devam ediyoruz. Anadolunun en zorlu şartlarında güçlü , ayakları üzerinde duran ve kendinden taviz vermeden ilerlemeyi başarabilen bir muallimenin, çevresine tuttuğu ışığın serüveninde , kimi zaman hüzünlenlenmekten kimi zaman gülmekten kendimizi alamamışızdır. Her renk insanın her tonda şiirin öyküsü. Hala okumayanımız var mıydı?