Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sena Nur Karadeniz

Sena Nur Karadeniz yorumladı.
Resûlullah: "Her çocuk fıtrat üzerine doğar. Sonra anne ve babaları onları ya Yahudi ya Hristiyan ya da Mecusî yaparlar." buyurur. Çocuk iyi ve kötü şeylerden hangisiyle daha önce karşılaşır ise onu kabul eder ve öbüründen uzaklaşır, uzaklaştığı bu işi kabul etmek nefse ağır gelir. Hayırlı bir kimsenin nefsi evvelâ hayırlı iş ve âdetlerle karşılaşarak iyiliğe alışır ve nefsinde buna meleke hâsıl olur ise, o kimse kötülükten uzaklaşır, kötü yollara sapmak ona zor gelir. Kötü kimsenin durumu da böyledir, kötülüğe alıştıktan sonra ona hayırlı işe yanaşmak zorlaşır. Şehir halkı her çeşit lezzetler, bolluk ve genişlik içinde yaşamaya alıştıkları, dünyanın ve kendi heveslerinin düşkünü oldukları için şehirlilerin birçok fena huylarıyla nefislerini lekelerler. Bundan dolayı iyilik yollarından o nispette uzaklaşırlar.
İlgi Kültür SanatKitabı okudu
Sena Nur Karadeniz okurunun profil resmi
Çocukluktan ve nefisten bahsediliyor. O zaman hayırlı bir kimse olmak da bizim elimizde olan bir şey değil ya da adil bir durum değil ve bolluk ve genişlik içinde yaşamak; elindeki imkanları kullanmak, genişletmek neden kötü bir şey olsun ki? Mantık hatası ve şimdiki müslüman ülkelerin bu durumda olmasının nedeni olan düşünceyi hazırlayan düşünceler gibi geldi bana. Müslüman ülkeler şu an ya gelişmekte olan ülke konumunda ya da gelişmemiş, hatta savaş olan ülkeler. Bunun nedeninin de kendini geliştirmenin bu alıntıda olduğu gibi yanlış görülmesi, daha iyiye ulaşmak için uğraşmak yerine daha kötüye bakıp şükredilmesi. Mantıksız geldiği için yazmak istedim, diğer alıntınızı da okuduktan sonra, umarım sorun olmaz:)
S.AŞCIOĞLU okurunun profil resmi
İbni Haldun aslında benim anladığım kadarı ile bunlari söylerken bir genellleme yapıyor.İstisnai durumlar veya bolluğun içinde de insanlar Rabbine daha yakın olabilir tabi ki .Ancak bolluğun kendi içerisinde getirdiği bir çeldiricilik ,aldanma ,gevşeme ve rehavet barındırdığı gerçeği bulunmuyor mu? Bizim şöyle bir atasözümüz var "Ağaç yaş iken eğilir."Ebeveynler çocuklarının yetişmesinde onlar için bir rol model oldukları için çocuklarda ister istemez ebeveynlerinin yönlendirmeleri sonucunda hamurları o doğrultuda yoğruluyor.Bazen istemsiz olarak yanlış olarak öğrettiğimiz şeyler çocuklar için kalıplaşmış ve değiştirilmesi bir nebze de olsun onlar için güçlesiyor.İnsan fıtratı gereği bu düşüncelerden arinabilir. İsra Suresi 13. ayet “Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık" Bu ayet sizin yorumunuzda belirttiğiniz çabayı destekleyen bir ayet. İnsanın kendini geliştirmesi çok önemli ve bu İslam dininde de önemle vurgulunmakta.Burada benim naçizane kanaatim olarak mütefekkir olayları bir sebep sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirerek bir kanaate varıyor.Bu kanaatin mutlak manada doğru olduğu söylenemez.Olayi toplumsal düzlemde irdeliyor.Yani kisisellestirmiyor.