Osman Sarıca
@Serdem0756
Mühendis
Akdeniz üniversitesi Mezunu
SİİRT
Antalya, 1993
67 reader point
Joined on October 2020
Sabitlenmiş gönderi
İnsan içinde yaşadığı dönemi seçemez, yapabileceği tek şey onun içinde kendisinin ne olacağını seçmektir.
Sayfa 220 - CanKitabı okudu
İnsanın insandan kopukluğu...
"... Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz. Önümde durup bana baktığında, ne sen benim içimdeki acıları anlayabiliyorsun, ne de ben seninkileri. Ve senin önünde kendimi yere atsam, ağlasam ve anlatsam bile, biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur diye anlattığında cehennem hakkında ne bilebilirsen, benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin..."
Sayfa 15 - Can
Gemimin dümeni yok ve ölümün en derinliklerine doğru üfleyerek bir rüzgarla ilerliyorum.
Sayfa 88 - MartıKitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Yolda....
Ölüm gemim yolunu kaybetti; dümenin yanlış yöne sapışı mı, dümencinin bir anlık gafleti mi, güzelim memleketimin kafamı karıştırması mı, sebebi ne bilemiyorum; yalnızca şunu biliyorum ki yeryüzünde kalmaya devam ettim ve o zamandan beri de gemim yeryüzü denizlerinde yelken açar. Böylece dağlarımda yaşamaktan başka bir şey istemeyen ben de ölümümden sonra yeryüzünün tüm topraklarına yolculuk ediyorum.
Sayfa 85 - MartıKitabı okudu
Şair Apollinaire'nin dediği gibi: günler geçiyor bense hep aynı yerde..
Özleme tek çare, özlemin, artık, olamamasıdır- yoksa, özlem, hep , vardır...
Sayfa 122 - MetisKitabı okudu
Özlemin özlediği belki de kendisidir..
Sayfa 121 - MetisKitabı okudu
Özlem, paylaşılamayan paylaşılmışlıktır...
Sayfa 118 - MetisKitabı okudu
100.
Özlem, ayrılmaktan doğar - özlem, ayrınılmış olanın istenmesidir. Temelde istenen, demek ki, hiç ayrılmamaktır. Özleyen ile özlenen hiç ayrılmayabilecek olsalardı, özlem de gereksiz olur, ortadan kalkardı.
Sayfa 117 - MetisKitabı okudu
208 syf.
·
Not rated
Birden rüzgar dindi, tüm yelkenler indi
Yoğun bir hüzün çöktü her şeye,
Ağırlığı hissettik, rastgele sözler ettik
Sırf denizin sessizliği bozulsun diye ...
İletişim
Direkler eğik, burnumuz batmış suya;
İnsan düşmanın sillesinden kaçar ya
Soluğunu ensesinde duya duya
Ve koşar başını hiç kaldırmadan,
Gemi öyle koştu, rüzgar öyle coştu:
Kaçtık güneye hiç durmadan
İletişim
Bir şeylere inanıyorsanız, içinizde yeterince enerji, veterince tutku, yeterince yaşama iştahı taşıyorsanız, bugünün dünyasının sunduğu kaynaklarda düşlerinizden birkaçını gerçekleş tirme olanağını bulabilirsiniz.
Sayfa 105 - Yapı KrediKitabı okudu
Daha geniş bir çerçeveye aktarılması gereken bir düşünce: madem ki bugün bütün bir gezegen aynı görüntülere, aynı seslere, aynı ürünlere ulaşabiliyor, bu görüntülerin, bu seslerin, bu ürünlerin bütün kültürleri temsil etmesi, herkesin bunlarda kendini bulması normal olmaz mıydı? Her toplumun içinde olduğu gibi, küresel düzlemde de, ötekilerin arasında yaşayabilmek için hiç kimsenin, utançla dinini ya da rengini ya da dilini ya da ismini ya da kimliğini oluşturan herhangi bir öğeyi saklamak zorunda kalacak derecede kendini hakarete uğramış, alaya alınmış, değer verilmemiş, "umacı gibi gösterilmiş" hissetmemesi gerekirdi. Herkesin başı yukarda, korkusuzca ve hınç duymadan aidiyetlerinin her birini içine sindirmesi gerekirdi.
Sayfa 101 - Yapı KrediKitabı okudu
Kimlik önce simgeler, hatta görünüşler işidir. Bir topluluğun arasında benimkiyle aynı tınılara sahip isimleri olan, aynı ten rengine ya da aynı benzerliklere, hatta aynı kusurlara sahip insanlar gördüğümde, kendimin böyle bir topluluk tarafından temsil edildiğini hissedebilirim. Bir "aidiyet" zinciri beni onlara bağlar, bu zincir ince ya da kalın olabilir, ama kimliği dış görünüşte olanlar tarafından hemen fark edilir.
Sayfa 100 - Yapı KrediKitabı okudu
İnsanların birbirlerine gitgide daha çok benzemelerini görünce gerçekten sevinmeli midir? Pek yakında tek bir dilin konuşulacağı, herkesin aynı asgari inanç demetini paylaşacağı, herkesin televizyon karşısında aynı sandviçleri geveleyerek aynı Amerikan dizilerine bakacağı renksiz bir dünyaya doğru gitmiş olmayacak mıyız?
Sayfa 88 - Yapı KrediKitabı okudu
Yaraların hissedilmesi için tanımlanmaya ihtiyaçları yoktur....
Sayfa 65 - Yapı KrediKitabı okudu